Belki bahsetmişimdir Romeodan.Sadece tiradlar şeklinde konuştuğumuz ama Romeo ve Juliet dışında hiçbir rolü istemediğimiz kişilikle ben.Bugün bir baktım yıllar sonra oturum açmış ve biz yine kaldığımız yerden devam ettik.Onunla konuşmak coldplay dinlemek kadar huzur verici benim için. Ee zaten yazmayı terapi olarak görüyorum o yüzden güzel. Ve bu sefer birlikte birşeyler yazalım dedik. İki amatör şair ki o benden daha iyidir bu konuda benim cümlelerim genelde düşük ve betimlemelerim kötüdür ama o gerçekten hissederek ve hissettirerek yazar. Ve şimdi sizi o kutsal yazımızla başbaşa bırakıyorum.
Dur demek gitmelere engel olamaz bazen..
üç harf . binlerce kelimenin söyleyemediğini kusar bazen..
o üç harf kalmak için sebebi kalmayanların enselerinde yankılanır bazen..
Sırtını dönsende , yıksanda tüm sevgi kalıplarını son bir kez daha arkasına bakmak ister kalp.
Tam bu sırada dökülmeye başlar bu zamana kadar en derinlerde saklanmış sözcükler..
'' DUR ''
- Belki de o kalıplar hiç oluşmamıştı ve inandığın tüm yalanların gerçek olmasını dilediğinden dökülür o tek heceli sözcük dudaklarından.
Sen temeli en sağlam tuğlalardan inşa ettiğini düşünürken tek bir çürük tek bir içten sözcük tek bir yalan bile yıkabilir kalbinin odalarını.
- O zaman söyleyebilir misin bana sevgi kalıcıdır diye? Tek bir yalan yokediyorsa tüm sırça köşkü yemin edilir mi o zaman sevgiler üzerine
Sevgi değil sana olan bağım . Aşk değil . Hiç kimsenin görmediği zincirler kelepçeler. Sen sırtını dönüp benden uzaklaşırken benim kalbimi sıkan beni nefessiz bırakan zincirler. Ben onlara inanırım. Onların üstüne yemin ederim
- Görünmez kelepçelerde kırılmaz mı birgün ? Zincirler o kadar sağlam mı dersin ? Yok olmayan birşey söyle bana inanıyım gerçekten bana olan bağına.
Yok olmayan sabitlikler gösteremem sana sevgili. Kulağını dayarsan göğsümün sol tarafına sonsuza dek yaşayan kelebekleri duyabilirsin. Elini bağlarsan ellerime ütopyama girebilirsin. Romeo öldü Juliet artık yok. Ama bedenle beraber ölmüyor sevdalar. Ruhları hala bağlı birbirlerine en sıkı şekilde. Ve ilham veriyor yalnız gecelerde binlerce aşığa.
- Hangi aitliğin kelebekleri bunlar ölümsüzlüğe ulaşmışlar? Ellerimin eksikliğinin sen olmasına şaşırmalı mı bu kalbim yoksa kaçtığı gerçekliği kabul edip gülümsemeli mi ? Romeo ölmedi çünkü onu bir annenin doğurmasına izin vermedi Shakespeare. Ama kabul edersen Romeonun ruhu olmayı benim adım değişmeyi kabul eder Julietinkiyle.
İsimler karmaşalar tecrübeler. Vazgeçmeyi bilmeli insan bunlardan eğer inanıyorsa aşka dair en ufak bir ayrıntıya. Yüzlerce kelime yetmez gözlerin bir bakışla yaşattığı mutluluğu anlatmaya. Paragraflar süslü cümleler yetmez ellerim belinde dolaşırken hissettiğim heycana. Ve sen şimdi sevgili . Duy kalbimden çıkan cılız sesi , son bir kez daha dön arkana ve bak yüzüme. Son bir kez daha gözlerimi hapset gözlerine . İzin ver son bir kez daha dolaşsın ellerin yüzümde , ruhumda. Son bir kez Romeo olduğumu hissettir bana. Sana gitme diyemiyorum. Benim ol diyemiyorum. Sadece dur sevgili dur.
- İnsan durcağı yeri değil de durcağı yanı bilmeli her şeyden önce.Elbet dönmek için gidilmez hiçbir sevgiliden.Gitmek istemek bile yeter birçok şeyin kaybolduğuna ve dur demek durmak için sebep vermez bazen ve kalsa bile eskiye dönülmez hiçbir şekilde. İnandırabilirsin sevdiğine her şeyin gerçekliğine. Dudakların deseki burası cennet diye cehenneme ateşlerden çiçekler yetiştiririm varlığının bahçesinde. Ve parmaklarım gezerken pürüzsüz teninde kabul etmişsindir zaten Romeo olduğunu ve kim bırakıp giderki o zaman. Hemde olmuşken Juliet.
Sen ve ben iki yabancıydık yağmurlar öncesinde. Bir damla oldun ve düştün toprağıma. Biliyorum sevgili. Bir damla yağmur oldun sen. Ve huzur getirdin dünyama.
- Kucağında tek damla olan bedenim seninle karışmışken son bir kez daha bakıyorum gözlerine . Bıkmadan usanmadan beni inandır diye..
Böyle bir yazı işte...
Bende yarın İzmire dönüyorum öyle işte kutsal şeyler..
bayıldım yazıya...ya iştebenım duygularım bunlar dedıgım az yazı var bu yazıda onlardan bırı...
YanıtlaSilBu ne romantizm Voodoo? müthiş bir şey bu!! :)) süpersüpersüper... tutkulu Fransız şarkıları gibi. :) 'Shakespeare'in soneleri' gibi..
YanıtlaSiltutkulu fransız şarkıları gibi olabilir çünkü Romeo tam bir fransız kültürü hayranıdır (:
YanıtlaSil