Kimsenin varlığına inanmadığı bir şehirdeyim.
Olmayan varlığına sadakatimin takdir topladığı bir şehir.
Noel babaya inancını hiç yitirmeyen bir çocuk gibi.
Yılda bir kere bile olsa görmeliyim seni…
Dini inancım pek yok, bilirsin.
Olmayan varlığımızdaki biz kavramına ait birşeyler olsun istedim mesela.
”Biz”im şarkımızın ezan olmasını belki.
Ateistler şu an senin varlığını inkar etmekle meşgul.
Çünkü seni tanrılaştırıyorum.
Anlatırken gözlerim doluyor,insanlarsa gözlerimin ışıldadığını sanıyor.
Aklımda sadece bir fotoğraf karesi kalmış.
Kemikleri oturmamış çocuksu yüzün,gece lambasına inat küçük pencerenden giren güneş ışınlarının sakallarındaki rengi,bembeyaz tenin,kumral parlak saçların,burnundaki ufak çizik,yanaklarındaki gözenekler,dudaklarındaki nemli yumuşaklık,saçın kadar uzun kirpiklerin ve gözlerini gizleyen gözkapakların.
”Bir melek bu kadar güzel uyuyabilirdi.”
Bu da sen uyurken gözlerimdeki flaştan çıkan fotoğraf karesine verdiğim isim.
Belki de yoksun kim bilir?
Hayal gücüm senden bile büyük.
Her taraf simli burda.
Ama kimse senin kadar parlayamaz bu dünyada.
Diyorum ya insanların sana inanmadığı bir şehirdeyim.
Ve onlar olmadığına o kadar çok inanıyorlar ki
Yakında bende inanmaktan vazgeçip büyüyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
çok mantıklı