9 Kasım 2009 Pazartesi

sen,ben ve küçük pirayemiz


laylayloyloy
ne zaman mutlu olsam
bu saçma sözcükleri kullanıyorum
evet sanırım içimde olmayan bir aşkın tohumlarını büyütüyorum
sonbahar yağmurlarıyla besliyorum
bunlar benim gökyüzünden düşerken bıraktığım gözyaşlarım
şimdi başka bir aşkı umutlandıryor
çok ilginç kendi ütopyamda bu aşk
bir tek ben biliyorum o bile bilmiyor
gözleri çok derin çok çok derin
dudakları tanrısallaşmış
ulaşılmaz ama ulaşılsaydı sevmezdim ki
sanki kilometrelerce yüksekten aşağı düşüyormuş gibiyim
korku yok
huzur var sadece..
otobüste yer kalmayınca ters yönde gitmek gibi o düşüşler
en azından ben öyle sanıyorum
mesela ikimizinde film izleme gibi pis bi huyu var ama özellikle fransız filmleri
belki de aşkı fransızca sanıyoruz
aşkın dili var mıdır ki
bu da ayrı bir konu
bebek adımlarıyla yaklaşıyorum o sıcak nefesine
çok ritmik bir ses nefes alışın
sanki her hareketinde şarkı söylüyorsun
az kaldı sevgilim senin yanına gelmek için çalışıyorum
birgün birlikte sen, ben ve küçük pirayemiz beyoğlunda
ellele nisbet yapabilirz de ama şimdi ders çalışmam gerek sevgili sevgilim
yanına geliyorum az kaldı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

çok mantıklı