9 Eylül 2010 Perşembe

Bir Bayram Varmış Ama Şimdi Yokmuş

Şimdi ''Hani nerde o eski bayramlar'' diyenlere sinir olan bir nesille karşı karşıya olmaktan dolayı utanç duyduğumu söyleyerek başlıyorum. Kim ne derse desin eski bayramlar çok güzeldi. Yavaş yavaş körelttik gelenekleri.Bir batıcılıktır bir ne bayramı ya kafası aldı onun yerine.Tıpkı Fatih- Harbiye gibi bir yanlış batılılaşma yaşadık. Batı da sadece teknoloji var ama bu onların kültürlerini hiçe saymalarına engel olmazken bizde bu ergenlik sendromlarıyla tamamen yokolma eğiliminde oldu.

Gelenekçi bir insanım.Severim yöresel adetleri kendine has törenleri.Ama mantık çerçevesinde benimserim.Yani günümüze uyarlarım. Eğer bunu yapmazsak zaten ilk çağdaki adetleri uygularken gerçekten sıkıntı çekerdik.

Ben bayramları severdim.Dedem bu yıl vefat etti. Bir çok okuyucum başsağlığı dileklerini esirgemediği için onlara teşekkür ederim tekrardan. Ama dedem bu ailenin kökleri gibiymiş gerçekten. Eskiden her bayram ya babaaanemde yada bizim evde tüm aile toplanır kahvaltı yapardık.İstanbuldan halamlar gelirdi.Burdaki halam ve dedemin kardeşlerinin çocukları onların çocukları kısacası büyük bir aile kahvaltısı olurdu. Ben o günlerin değerini yeterince bilememişim aslında.Ama bugün annem,babam,kardeşim ve benle kahvaltı yapınca o büyük boşluğu hissettim.Çok birşey yiyemedim boğazımdan geçmedi.

Babaannemle İstanbuldaki halam küstüler.O değil babaannemde halamda beni bir ayrı severler.Hele babaaanemin beni tüm torunları içinde ayrı sevdiğini herkes bilir. Bu tabi kuzenlerimi bana düşman yapsada babaanneme engel olamazsınız. Şimdi durum böyle olunca ben arada kalıyorum sürekli ikisi de beni yanlarına çekmeye birbirleri hakkında dedikoduları öğrenmeye çalışıyorlar.Anlatmıyorum , sevmiyorum. Çünkü ne de olsa anne-kızlar her şeyden önce. Birbirlerini sildiklerini söyleselerde inanmıyorum.Çünkü annemin fikirlerini ne kadar sevmesem de annem o benim.Annem bana ne yapsa da ben onu sevmekten nasıl vazgeçiyim.

Eskiden o bayramlarda salonumuzda yapılan sohbetleri özlüyorum.Yaşanılan anıları anlatırlarken hep beraber kahkaha atmayı özledim.Şimdi salonumuz bomboş.

Çok çok küçükken bir kere dedem ve babaannemle Samsuna gitmiştik bayramda. Orda bayramlar çok farklıydı ama hatırladığım faytonla gezmiştik. O güzeldi.

Artık komşuluk diye birşeyde olmadığından hiç komşumuzda bayramlaşmaya gelmiyor.Ev sessiz sakin ıssız bayramsız.

Kardeşim küçük henüz 5 yaşında ama bugün bana sarılıp bayramın kutlu olsun dediğinde ilk bayram harçlığımı bir büyük olarak verme şerefine eriştim.El öptürmeyi de öpmeyi de sevmem çeneme koyarım nezaketen.Bak mesela bu el öpme olayı harbi gereksiz sarılın öpüşün ama el öptürmenin mantığını çözemedim.Bu olmayabilir mesela.

Hiçbir bayram mezarlık ziyaretine gitmedim mesela.Ama bu yıl dedeme gitmek istiyorum...Göremedi ama üniversiteyi kazandım, gezip tozmamdan şikayetçi olurdu hep kazanamıycaksın derdi kazandım işte dede...

Eskiden halamlar hediye alıp harçlık verirdi.Şimdi sadece harçlık veriyorlar ama ben o komik hediyeleri özledim.

Bir akrabamız annesi öldüğünden beri her bayram onlara gittiğimizde bana mendil içinde şeker verirdi.O mendiller hala duruyor.Annesi de hep mendil ve şeker verirmiş küçükken o öldükten sonra yaşatmaya çalışıyor bu adeti.

Bizim zamanımızda bayramlar güzeldi.Yeni nesil sizi sevemedim affedin beni. Hadi şimdi dağılın arkadaşlarınızla buluşup güzel şeyleri kaçırın.

Babam da beni lunaparka götürse keşke...

2 yorum:

  1. Ne yapsakta eskiler gelmiyor, ancak biz bu yeni durumları yadırgayark, içimiz burularak izliyoruz...

    YanıtlaSil
  2. Her yıl birşeyler eksiliyor...

    YanıtlaSil

çok mantıklı