30 Temmuz 2010 Cuma

Deniz, Kum, Güneş, Tahta!


Sevgili sen, Evet sen !


Sana üzücü bir haberim var dermişiiim.Dediğim anda kafamı kesmek isteyişinizi anlayışla karşılaşarım.Şimdi oje sürdüm zor yazıyorum o yüzden.Yarın sabah işte ben tatile çıkıyorum.En sexapalitesi yüksek elbiselerimi aldım. Malum kısmet mısmet bulurum. Kaçırmak istemem hani. Laptopumu götürüyorum elimden geldiğince olayları aktarmaya çalışcam. Olay olmasada anlatıcam. Ama sizin için bu yaz plajda biraz fingirdeklik yapıcam tabiki. Niye tabiki sizin için. Yok ya ne sizin içini gayette doğal yaşama katkı için. Bakalım hayvanlar sahilde ne tür psikolojiyle kur yapıyor.


Gençler valiz beni bekliyor. Daha bir kaç yedek giysi almam gerek.



Ha Akçakocaya gidiyorum. Merak ederseniz diye dedim.



Öyle işte XoXo Gossip Girl. Size söylemiyceğim tek sır kim olduğum.



25 Temmuz 2010 Pazar

Nasıl Aşık Olamıyorum ?


Konumuza gelirsek.Daha önce aşkın mantıksal anlamda açıklanamadığını düşünüyordum ki. Arayan Voodoo belasını buldu.

Geçmişime yönelik düşünmeye başladım.Yaşadıklarımdan sonra her düşündüğümde acı veren geçmişimi ders çıkarmak için canımı yakan anlarımı eşeleyerek çıkarttım.Ha bunu niye yaptın salak mısın demeyin bugün bana yarın size açısından dikkatli olmanızı söylemek için yaptım.

Taboodan çok bahsetmiştim size. Benim kahramanım diye. 3 yıldır sıkılmadan çok sevdiğim birisi. Unutamam da vazgeçemem de. Niye olayına girersek eğer. Karşımıza çok net bir sonuç çıkıyor. İNANÇ.

İnançtan kastımız bu konuda biraz farklı gelicek size.Cümleyi söylüyorum. ''Beni ondan başka kimsenin öyle sevemiyceğine inandırdı.''. Şimdi bu cümle çok açık aslında ama açıklayalım. Beni kimsenin onun sevdiği gibi sevmiyceğine,onun gibi değer vermiyceğine, tek gerçeğin kendisi olduğuna inandırdı. Bu yalana inanmak sevginin nasıl birşey olduğunu tam anlamıyla bilmeyen bir kız için çok kolaydır. Ergenliğinde vermiş olduğu kaos ve kavram boşluğunda hissettiğimi AŞK sanmam kadar doğal birşey yok.

Düşünsenize, sizi her zaman koruyan, sahip çıkan, seven,ilgi gösteren,özel olduğunuzu hissettiren, aynı zamanda kısıtlama yapmayan birisi var. Burdaki kısıtlamadan kastım istediğin kişiyi sevebilirsin ,istediğinle birlikte olabilirsin ama hiçbiri ben kadar iyi olmıycak psikolojisini size aşılamış birisini düşünün. Siz kendinizi kaptırmaz mıydınız?.Cevabın evetse okumaya devam et istersen.

Eski sevgilim. Benim başımın derdi.En güzel ama en kötü zamanlarım. Buluşmadan buluşmaya konuşan bir çift yoktur ama biz öyleydik. Haftada 4 gün buluşunca pek bir kaybımız yoktu sanırım.Kısaca kötü bir çifttik. Sadece eğleniyorduk.Ben ona aşıktım o bana değil. Benim ondaki aşk kavramım ise POPÜLARİTE. Kendimi o kadar çirkin sanıyordum ki resmen hayata küsmüştüm. Bunlar en bunalım en ergen zamanlarım. Ha çok güzel sayılmam ama sandığım kadar da gülyabani değilim hani. Eski sevgilim çok yakışıklı bir çocuktu. 10 kızdan 8i kesinlikle aşıktı. Ha ben nasıl sevgili oldum sorusunun cevabı çok basit. Benimle çıkıcaksın dedim. Çıktık. O ise benim yanımda olmazsan kimsenin umrunda olmıycaksın inancını içime yerleştirmişti. Bu yalana inanmak çok kolaydı. Hemde o kadar yalnızken bir anda herkes tarafından parmakla gösterilen kız olmak. Tek korkum artık onun beni terketmesiydi ve her an terketcekmiş gibi davrandığımdan dolayı eşşeğin aklına karpuz kabuğunu sokan ben olmuştum.

Ve konumuz ben nasıl aşık olamıyorum. Aşk artık karşılıklı paylaşım gibi düşülsede bence aşk ihtiyaçdır. Eğer kendinizden başka kimseye ihtiyaç duymuyor muhtaç olmuyarsanız aşık olmazsınız.

Bir kız bir çok sebepten bir erkeğe aşık olur. Güvenmek için, çevresine gösteriş için, birinin kanatları altına sığınmak için, özel hissetmek için, yalnız kalmamak için.. Birçok sebep sayabilirim ama özetle demek istediğim. Bir kız eksik hissettiklerini aşk sanar.

Ben artık aşık olamıyorum. Seviyorum ama tutkusuz bir şekilde, kardeşimmişcesine.Karşı tarafın eksikliklerini gidiyorum bir anne yada bir kızkardeş oluyorum.Ama hiçbir zaman sevgili olamıyorum.Benim aradığım aşk benden üstün birinde. Benim bilmediğim eksikliklerimi bilen birinde. Ama biri nerede bilmiyorum.

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Ha Unutmadan Artık Facebookdayım


Evet bu da link bir TIK yeter !


Not: Bu resim çok güzelmiş lan beğendim ben.

Ehliyet Kursu Batsın.

Hani bir hevesle başladığım kurs var ya yerin dibine batsın tanrım pliz. Ayy kekolarla dolu olduğu yetmiyormuş gibi siyaset yapılıyor ki eğitim kurumlarında siyaset yapmak suçtur. Kursun en ufağı benim. Herkes 24-25,30-50 arası değişen bir yaş grubuna sahip. Ben kalkıp orda şikayet etsem ciddiye alınmaz. Anlatabiliyor muyum ? Hani demiştim ya haftasonu grubu çok taşşaklı diye yok annem bizim sınıf eziklerle dolu. Bir tanesi benle konuşmayı denedi ama denemekten öteye geçemedi. Ben kendimi çok mükemmel sandığım için garibime bir bakışım bir sözcüğüm yetti ne demek istediğimi. Sonra bugün sağlık kontrolü vardı. Tam kapıdan çıkışta o haftasonu gözüme kestirdiğim taşş model bana bakarak demesin mi ? ''Keşke haftaiçi grubuna yazılsaydık'' diye.Ben tabi off o havayla eve nasıl geldiğimi bilmiyorum.



O değil bugün sabah 7de kalktım.Ama nasıl kalktığımı ciddi anlamda hatırlamıyorum böyle sürünerek mi desem yerleri yalayarak mı desem öyle işte. Duş aldım ama hayvanlar gibi böyle foş moş köpürt çık modundayım. Biri görse derki aaa ayıya bak deri değişiyor herhalde. Öyle bir duş sahnesi canlandırın. Çok sexapaliteli olabilirdi o duştaki ben olmasaydım.


Sonra ben mal gibi sicil kağıdını al evden çık.Yaklaşık 10 dakka yürüdükten sonra DAN diye kafama DANK et.Eeee Voodoo kimliğini aldın mı? Tam o anda nasıl küfür ediyorum sokaktaki kediye bile ''Lann orospu kedi niye hatırlatmıon niye önüme geçip durdurmuon götümden terler akıyor ''diye yağdıra yağdıra eve geldim.Ayakkabıyı çıkarmada eve dalıp kimliği bulma çabalarımla sıcakta o giysiler üstüme yapıştı mı? Sonra koşa koşa durağa gittim geri dönünce geç kaldım çünkü ilk gelen otobüse bindim.Ne de olsa hepsi Kızılay.



Allahım o otobüs ne gavur eziyeti ne ecnebi pisliği lan. Bir yandan tutunmaya çalışıyorum bir yandan dosyayı katlamamaya (sicil kırışmasın diye) bir yandan da şarkı değiştiriyorum.O 40 dakkalık yolculuk bana cehennem azabı çektirdi. Sıhhıyeye gelip inerken ben bir sevinçliyim allaha kavuştum sanki öyle.Sonra Adli Sicili buldum.Tombalak teyze ayy Voodoocuğum maşllah allah nazarlardan saklasın hiç sicilin yok diyince ben bir ohh çektim.sonra neden ohh çektiğimi anlatırım merak ederseniz.


Sonra çıkınca ordan metroya biniyim Kızılaydan binerim dedim.Annaaam o metro nasıl cennet bahçesi nasıl efil efil anlatamam yani alttan üstten esiyor.Böyle sanki rüzgar tünelinde klip çekiyorum öyle söyliyim.Gömleğim havalanıyor ben kendimi iyice Norma Jean sanıyorum falan filan.


Bu arada bana uyku bir bastırıyor inanamazsın ayakta duramıyorum. Sonra benim alarm yaptığım şarkı çalmaya başladı ben bir esnedim gözlerim bir kapandı.Zor açtım o derece. Pavlovun köpeği gibi olmuşum alarm çalınca ben kapatım uyuyorum şimdi normal zamanda dinleyince uyku bastırıyor.



Sonra indim otobüsten fotoğraflarımı aldım ehliyet için.Tekrar bindiğim otobüste en arkaya gelince en arkadaki çocuk yana kaydı bende domuzluğuna önündeki boş yere oturdum. Burdan onu kınıyoruz. ABAZANLIĞA SON.



Evet sosyal mesajımı da verdiğime göre güvenle uyuyabilirim.


Tatlı geceler.

20 Temmuz 2010 Salı

İhmalkar Blog Sahibesinden Sevgilerle

Evet gençler orası inciyse burası Voodoo-ing burda Gençler konuşur.


Farkettim ki gerizekalılıkta rekorları egale ediyorum yine.Ne biçim bir giriş yaptım ben bile şok oldum.Halbuki yazmam gereken anlatmam gereken geçmiş bir cumartesi var. Komik eğlenceli funny bir cumartesi var. Benim Öss tercihlerim var. Bir yıl boyunca Blogla hazırlandığım sınavın sonucunu burda ilan edemiyorum malesef ama kazandığım yeri söyliyceğim o zamana kadar süprizlerle doluyum.


Facebook hesabımı dondurmuştum açtıktan sonra dondurma kararını vererek ne büyük birşey yaptığımı farkettim.O da aç kapa aç kapa folloş olmuştu. Yeni bir hesap açtım 15 arkadaşım var (Az olsun öz olabilirde olmayabilirde). Neyse efendim böyle bana iyi davrananları ekledim hep. Benden hesap sormayan insanları. En sevdiğim insanlar bunlar işte.


Evet cumartesi diyordum dimi.Evet Lazanyamla birlikte sınavdan sonraki buluşmamızın geçte olsa başarısını kutladık. Onunla çok eğleniyorum yeaaa.Hiç kompleksli biri değil.Sizi içten seviyor çıkarsız. Onu bu yüzden çok seviyorum.Kıskanıyorum onun gibi olamadığım için.Sanırım büyüyünce onun gibi olcam inşallah amin.

Onunla buluşmadan önce benim dişi lenonla buluştum. En sevdiğim bira Carlsberg kapım size her zaman açıktır alıp gelirseniz. Dişi lenon benim kızkardeşim dediğim çok deli bir hatun.Sadece gülümsetir sizi.Onun arkadaşını beklerken ben bir tane içtim.Çok değil. Arkadaşı geldi ama görceksiniz çocuğu. Kupkuru götü var, şirinler evinden çıkmış gibi kısacık boyu var. Ama ona rağmen sanırsın ufak dağları bu yaratmış büyükleri dededen miras. Teeallam diyorum ben içimden. Çok resmiyim.Çocuk benle yaşıtmış ama hiç belli etmiyor. Sonra sıkıldım lan. Bildiğin ofluyorum pofluyorum.Sonra o sevinç verici telefonum çaldı. Lazanyam mesaj attı.Bende ayyy kusura bakmayın randevum var ayağına ortamdan kaçtım.Akşam bana haber geliyorki küçük prens benden hoşlanmış.Ahh kahretsin diyorum o çocuk benden hoşlandıysa çok çirkinim diye. Ama meğersem o bacaksızın peşinden koşan çokmuş peh dedim. Harbi kızlar salakmış.


Sonra ben aval aval etrafa bakınırken, abi yazık bana napıyım sıcakta dilim metre dışarda tabi avallaşcam,ÇAT bir kız bana sarıldı. Ben tabi şok geçirmedim bildiğimiz lazanya çünkü. Sonra bir yere gittik. Eski puhunun yenisi adı yok :D Önce süper sexy bir koltukta fotolar çekindik. 50lik istedik ama yokmuş bize Efes FIÇI getirdiler. Ben tabi EFES FIÇI diyince akan sular duruveriyor. Deseler ki sevgilin mi efes fıçı mı? Düşünürüm abi.Neyse yemek falan yedik oraları anlatmıyorum.Bayağı bir dedikodu yaptık.Sonra kalktık Tunalının yolları taştan aman starbucks çıkardın beni beni baştan türküsü eşliğinde yola koyulduk.


Sonra starbucksdan frappucinolarımızı alıp kuğulu parka geçtik ki yareppim cennetemi düştük dedim tabi ki içimden. Bizim sisterın radarları açıkmış yakışıklı esmer uzun uzun boylu allahım nefesim kesiliyor düşünürken bile bir çocuğun yanına beni oturttu. O da rahat görebilmek için yanıma oturdu. Çocuk yanımda ya ben incelemeye koyuldum. Marlboro light içiyordu dedim aslanım vay be evlenebiliriz.Tabi biz bu arada köpekleriyle oynamaya çalışan herifler hakkında gayet yüksek sesle konuşuyoruz. Tam bu sırada evlenicek olan bir çift yanımıza oturdu.Lazanya gülümseyince bende döndüm ona baktım. Bana ''dinle bak ne diyorlar''dedi.Bende dinlemeye koyuldum.





Adamla kadın gelinlik davasına kavga ediyorlar. Yok kadın 2000 lirayı mı beğenmiyorsun demiş adam da sen benim parasını ödiyceğim hakkında nasıl böyle yorum yaparsın falan diye kadına çıkışıyor kadında kıvırmaya çalışıyor ki 2000 lira çok değil demek istedim falan diye. Neyse biz pek sallamıyoruz adam hırrsını yanımıza gelen yavru goldendan çıkarınca lazanya rahatsız oldu bende rahatsız oldum adamın köpeğe bağırmasından. Lazanya bakıyor adama ama adam bakmadı lazanyaya baksaydı kavga çıkardı yani.Sonra onlar gidince cennetten yanıma düşmüş melek dönüp bize ''Gittiler mi?'' dedi.Biz Lazanyayla kitlenip hihi diyebildik anca. Sonra o çocuğun halası köpeğini getirdi. Bu köpekle bir oyun oynuyor ben suratına,kaslarına falan bakıyorum :DAbazan Voodooo :D





Sonra Kızılaya doğru yürüyorduk ki Lazanyayı İranın kadın kolları başkanı gibi birileri durdu. lşdkafşldxmvklnfdbnvkjcbkzcnbn dediler. Evet abi aynen bunu dediler. Lazanyayla birbirimize anlamış olarak bakıp NE dedi anladın mı dedik.Sonra kadın tekrar etti. ''Mengeeel restarunnt'' Lazanya ''Haaa mangal restorant?'' dedi. Kadın ''Evet'' dedi. Kadın azbuçuk türkçeyle nerede olduğunu sordu. İkimizde bilmediğimiz için nerede olduğunu garsonlara soralım dedik. Kadını da tutuğumuz gibi götürdük. Sonra lazanya kadına sordu ''Nerden?'' Kadın cevapladı ''Yemaaah'' lazanya son bir çabayla ''Yok nerden '' dedi ve hooop devreye ben girdim. '' She said Where are you from?'' kadın bir gülümsedi orda sanki ingilizce bildiğimi umdu ve dedi ''İYyran Can you speak English?'' dedi ve ben orda Aha Voodoo ne dersen üstüne kalıcak dememle ''A little bit'' dedim Halbuki bu hatun Anadolu Lisesi mezunu uppermediate ingilizcesi var.Sonra garsondan adresi öğrenip tarif edip yolladık.Sonra Lazanya beni köprünün oraya kadar bıraktı. Evet bu benim Cumartesimdi.





Gereksiz Not:Fotoğrafta pişti olduk gördüğünüz gibi.James Dean yazanda süper sexy koltuk.

18 Temmuz 2010 Pazar

Saat 03:34

Evet bu saatte rahat duramıyor ve yazıyorum sabah 1de evet sabah çünkü ben o saatte uyanan bir insanım ehliyet kursum psikolojim bozuluyor bu kurslarda lan. Tanıdık falan yok ya kötü oluyorum bir eziklik çöküyor içime ama çaktırmıyorum. Çoook cool görünüyorum. Böyle sanırsın düşes lordun kızı padişah torunu falan.Sonra bir açılıyorum kakara kikiri sanki 50 yıldır dostuz. Birde bugün gittim kursa haftasonu ekibinde sağlam çocuklar vardı alahım inşallah çok yakışıklı bir tanede bizim grupta vardır.Zaten babası da aradaba alır kurstan sonra gezeriz. Birde bir hız tutkunuyum. Otobüs azcık hız yapsın benim gözler büyür dudaklarım geriye doğru kıvrılırım kulaklarıma kadar ağzım ayaküstü orgazm yaşarım hız yapan arabada öyle zevk verici birşey erkekleri bu yüzden iyi anlıyorum.Neyse yarın büyük gün daha ne giyceğimi bilmiyorum off :/

15 Temmuz 2010 Perşembe

Bazen Ölsem


İnsanın öz ailesi bile ona yalan söylerken, kime güvenebilir ki o.Kimin söylediklerine inanabilir.Yada herkesi kendi gibi görüp en ufak ilgiye kapılır.Sonra tamamen mutsuz olur.İnsanın ailesi neden yalan söyler ki.Ailesi bile yalan söylüyorsa kim dürüst ki.Bazen ölsem diyorum, kim üzülür ki. Üzüntüsü ne kadar gerçek ki. Bana yalan söyleyen ailem bile pişmanlık hisseder miydi.Bilmiyorum ama inanmıyorum artık.Sadece bitsin.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Bırakın Beni Kendi Çapımda Rol Yapayım

Her film izledikten sonra bana birşeyler olur özellikle 1960lar falan olsun yada efendim 1800ler falan civarlarındaki filmlerde. Şu an NINE diye bir film izledim.Kurgu kötünün kötüsü çok berbat müzikal gibi zaten. En sevdiğim iki kadın orda oynuyormuş birisi Sophia Loren namı diğer 90-60-90 vücutlu teyzemiz biri de 48 yaşında olup 10 numara taş olan Nicole Kidman. Evet ben şu an beyaz elbisemle klimanın karşısında saçlarımı uçuşturuyorum. Ha fonda bir cover çalıyor bilemiycem kim cover yapmış ama Muse-Feeling Good gerçi Museda Nina Simonedan cover yapmış ama güzel olmuş.
"> Alın bunu dinleyin. Ayy çok sexy bir şarkı aslında ben böyle kafayı yiyorum dinlerken kendimi Nicole sanmamdan da kaynaklanıyor olabilir ama güzel şarkı be.

9 Temmuz 2010 Cuma

Ve Sonsuza Dek Mutlu Yaşadılar...


Ne zaman ölceğimi bilseydim, anneme daha çok sarılırdım.
Ne zaman ölceğimi bilseydim,babama daha çok seni seviyorum derdim.
Ne zaman ölceğimi bilseydim,kardeşimi daha çok öperdim.


Ne zaman ölceğimi bilseydim eğer zamanımı burda öldürmezdim.
Ne zaman ölceğimi bilseydim, seninle daha çok vakit geçirirdim.
Ne zaman ölceğimi bilseydim, bazı şeyleri susmak yerine söylerdim.


Sonsuza dek yaşıycakmış gibi yaşamasaydım,zamanın değerini bilirdim.

Sonsuza dek yaşıycakmış gibi yaşamasaydım yanımda olmanın verdiği mutluluğun anlamını bilirdim elbet.


Sonsuza dek yaşıycakmış gibi yaşasaydık eğer seni sevmek için acele etmezdim.

Yetti Be Getirttiniz.

Çok bunaldım blog hemde çoook.Herkes benden birşeyler istiyor. Benden birşeyler bekliyor.

Ailem çok karıştı.Kimin tarafında yer alacağımı şaşırdım artık.Araftayım.Arada kalan benim.

Facebookumu kapatıp bütün gerizekalılardan kurtulmuşum ,şimdi tekrar açınca farkettim.

Hepsi bana hesap sormaya ,yorum yapmaya cürret ediyor.O kadar bunaldım ki keşke yokolsam kısa süreliğine bakalım bensiz ne bok yiyorlar.Oturup izlemek istiyorum gerçekten.

Herkese yardım etmeyi seviyorum ama sadece yardım etmeyi.Benle iyi olmalarını istemiyorum.Benle iyi olunca cıvıyorlar.Hepsine sınır çekmişimdir.Ama bazılarına dost dediğim için cıvıdılar.

Dost dediğim kişi azdır.Ama cıvımalarını gerektirmiyor bu.Bana istediğini söyleyebilme hakkını hele hele hiç vermiyor.Ruh halim değişken buna sebep olaylardan duygusal etkilenmem.Ve insanların beni sorunsuz sanmalarına katlanamıyorum.

Ben sürekli gülümseyen bir insansam bu hiç mutsuz hissetmiyceğim anlamına gelmiyor.Eeeee yetti be.Ben de insanım.Lahana bebek miyim hiç etkilenmiyim?

Neyse dağılın.

8 Temmuz 2010 Perşembe

Gözlük


Bir gözlüğe ihtiyacım yok dünyaya camların arkasından bakmak için.O işi pencereler yapıyor zaten.


Dayt bugün ikinci yazı olması sebebiyetiyle iki cümle yazıp bıraktım.Seviyorum kendimi lan.

İnci'ndim


Şu an yatak istihrahati verdi doktor civanım bende ihmalkar blog sahibeniz Voodoo size durumumu özetlemek istedim.


Bugün bizim lisedekilerle pikniğe gittik.Ankarada deniz yok ! Denize giremiyceğimize göre pikniğe gidiyoruz.Dalga geçmeyin yani.Normalde sevmem ama evde çok sıkılıyordum Dışarı çıkmak için fırsatları pek kaçırmıyorum artık.Neyse.


Benim sisterım var bir tane ilk sisterımdır kendisi.Özel yani azcık o da geliyormuş.Biz zaten lisedekileri sevmiyoruz maksat gidelim bu davarlara eğlenme öğretelim evet piknikte.


Biz servise binmeden bu muhafazakar topluluktan bağımsızlaşarak gittik sırt çantama biraları zulaladık.Bu kelimeyi sevmiyorum (zula).Ama sabah 9 ! O biralar kan gibi olcaktı dedim gider gitmez içelim.Tabi aç karnına kafa yapcağı yapcağı için neyse canım kahvaltı yapalım dedim.Gittik hoppp o enayiler kahvaltı hazırlıyor bizde salıncakta sallanıyoruz.Çocukluğuma doyamadım be.


Sonra kahvalatıyı yaptık ya biz bir tur atalım diye gruptan roket modülü gibi ayrıldık. Sonra tenhada bir çiftin az ilerisine oturduk.Ama nasıl içiyoruz görmelisiniz allahım ısınıyor bunlar diye 3 ben 2 de o içtik ama piknik bize güzel yani.Sonra o çift öpüşmeye başladı biz nasıl kıkırdıyoruz ama ilk kez öpüşen çift görüyoruz sanki.O değil de herif çok kıroydu ona gülüyordum aslında.Sonra baktım bizimkinin kafa bir milyon bize telefon açıyorlar.


Aldım bunu tuvaletlere götürdüm.Kafayı soktum suya bu bir şok geçirdi ufak çapta.Sonra bana su atmaya başladı ben ona o bana derken biz sırılsıklam olduk o değil kıyafetler üstümüze yapışınca fazla sexy oluyoruz canım.Sonra bizimkiler mangalı yapmışlar abi o kadar geniş biriyim ki onlar yapıyor her şeyi ben yiyorum yani.Biz yedik ve işte o vuvuzellanın Brrrrr dediği yere geldik.


PLAJ VOLEYBOLU !


Ben oynayamam dedikçe ısrar falan girdim.Ha şöyle bir durum var oynarım diye geçinenlerden iyi oynuyorum.Sonra işte ayaklarım çıplak olunca ahh aklıma sıçayım mal karı ya ben topa ayakla vurdum.Sonra ayağımın üstüne basamadım.Ama pek bozuntuya vermiyorum.Oyunu bırakmıyorum da ahh ahh. Sonra 3 set mi ne yaptık 25erlikten.Sonunda dedim yeter ! İnaf !


Sister geldi onunla makineyi alıp çıktık dağa bayıra fotoğraf çekme aşkıyla. Aslında hava çok güzeldi.Gri bulutlar falan.Gökyüzü çok büyük göründü gözüme çevrede evler olmayınca.Bildiğiniz fırtınamsı hava bulutları vardı.Sonra bir rüzgar esti yemin ederim uçuyordum lan.Bildiğin rüzgar öyle bir esti ki ayağa kalkıp karşısında dururken zorlandım.Hatta iki üç kere beni sürgüne yolladı yani.Sonra pıt pıt yağmur başladı.Biz yine sırılsıklam salaklar olarak survivor alanımıza döndük bu arada ayağım felaket yani.Basamıyorum be :(


Sonra bunların hepsi sıçan gibi sığınmışlar çardağımsı şeyin altına dedikodu yapıyorlar.Ama ben nasıl susadım nasıl bira çok susatıyor beni.Damacanayla sevişiyorum sonra tüm gece.Bir baktım bizim solucanlarda susamışlar dışarda yağmur yağıyor hiçbiri ıslanmayı göze alamıyor (bkz.11 kişiyiz) SS'in şapkasını aldım boş su şişesini aldım.Saldım kendimi akıntıya değil tabi koşarak çeşmeye gitmeye çalışıyorum.Ama yağmur beni öyle bir dövüyor ki ağzımı burnumu kırıyor.Ben koştukça boyumun uzadığını farkettim.Dedim acaba bende fotosentez mi yapıyorum lan ? Sonra bir baktım ayakkabının altı çamur olmuş boyum o yüzden uzamış.



Bu arada koşuyorum ama o ayağımın sızısı ebemi inletiyor yani.Ben bir yandan küfürler savuruyorum.Sonra yanımdan bir teyze geçti cık cıklayarak.O zaman içimden etmeye başladım.Sonra ben bunlara suyu götürdüm bunlar Allaha kavuşmuş gibi bir sevindiler annem görmelisin yani bir de bugün miraç ya hepsi Ayyy Voodoo allah senden razı olsun diye dilenci nameleri döktürmeye başladılar.Ben içimden diyorum tabi benim odun sayım çok yani ne kadar dua etsenizde boşuna falan diye :P



Sonra eve nasıl geldiğimi bilmiyorum çirkeflikle pikniği erken bittittirdim.Hadii be diye bağırdım ayağım zonkluyor çünkü.Çizgi filmlerdeki gibi böyle şişip inio.Sonra servisten inip otobüse bindim ama duramıyorum başka şeyler düşünüyorum çünkü o zaman acısını hissetmiyorum. Sonra bir beyfendi bana yer verdi orda nasıl minnettar oldum bilemezsiniz.Sonra eve gelip babacığıma aynen ''Babaaaaaa ayağım babaaa çok acıyor hastaneye götürrr beni babaaaaa'' diye ağlamaya başladım.


Hooop o da hastaneye götürdü bana bakan doktor çok iticiydi ama o stajyerde gözüm kaldı. Doktor bana soruyor işte ''Nasıl oldu?'' diye. Ben ''Plaj voleybolu oynarken oldu ''diyorum.Bana bakıyor ''Ankarada plaj mı var ?'' diyor.''Yok ama piknik alanında vardı'' diyorum.Gülüyor ama alaylı bir gülüş gibi geldiği için ağzınını burnunu dağıtmak istiyorum.Sonra yanıma geldi ayağıma bakmak için. Doktor civanım ayağımı bir sıktı ben tavuk boğazlıyorlarmış gibi çırpınıyorum.Kollarımı açtım ''Ayy ayyy işte orası ayy dokunma'' diyorum.Çat iki röntgen çektirdi.Sonra o itici sesini yükselterek biraz alayla ''İncinmiş.''dedi.İçimden mal dedim.Bilmediğimiz birşey söyle dedim.Uyuz oldum aklım stajyerde çünkü.Asistanlar hoş, kibarları seviyorum.



Sonra ay bu muydu bee dedim.Babam yolda ehliyet kursum için araba hakkında bilgiler verdi onları dinledim falan işte öyle canım acıyor bee !

4 Temmuz 2010 Pazar

Ten Years Later...

Hey merhaba! Aslında böyle enerji dolu şeyler bana hep itici gelmiştir.Çünkü ben bitkin bir insanım.Amaaan yaşasak ne yaşamasak ölsekde bana uyar falan diyip, allahım nolur ölmüyüm hep genç güzel fıstık oluyum diyorum.Ama sevmiyorum kısaca işte. Naber sorusunu da sevmiyorum ben muhabete bodoslama dalanları seviyorum.


Az önce Bridget Jones'u izledim şu mantığın sınırı mı ne ikincisi. Ve kendime o malum soruyu sordum.10 yıl sonra nerde olcaksın Voodoo?.Ve gözümün önüne gelen fotoğraf karesine baktım.Ekranı flulaştırdım ve bir elimde sigara vardı.Evet hala bırakamamışım.

Kaz ayaklarım çıkmış.Ayna karşısındayım.Hala kırmızı ruju taşırmadan süremiyorum.Ve evet hala yalnızım.Bildiğimiz evde kalmışım lan.Annem sürekli ''Aşk evliliğiymiş Al işte kaldın evde daha da kimse almaz seni'' diye başımı yiyor.Kız kardeşimin düğünündeyim.Allahım ne kadar acıklı lan ablası evde kalmış, bacısı evleniyor.Birde kedim var.Adı ölen kedimin adı SEVGİLİM.Artık kafayı sıyırmışım her ölen kediden sonra kedi alıp SEVGİLİM diye çağırıyorum.İş yerinde benim gibi bekar bir kız varmış meğersem onunla her gece bu bar senin şu club benim geziyorum koca arıyorum.Ne kadar çaresizim. Ayy bak ağlıyorum lan.Allahım inşallah öyle birşey olmaz sırf hayal ettiğim kötü sonla lkarşılaşmaktan korkuyorum.


Ama tabi illa 10 yıl sonra böyle de olmayabilirim.Sigarayı bırakıp siktir çektiğim tenise geri dönmüşümdür.Bir erkek bir kız çocuğum vardır.Çok melek bir kocam var.Bana güven verip her halimi seven.En aptalca hatamda beni aşağılamak yerine ''Önemli değil birtanem,hiçbir şey senden önemli değil'' diyen.Allahım inşallah benim için yaratmışsındır bir tane böyle.Haftasonu bisikletlerimizi alıp sahile gidiyoruz.Çoluğum çocuğum denize giriyoruz.Sonra hepimiz süper aramızda yorgunluktan uyuyakalmışız meğersem.Kocam önce çocukları yatırıyor sonra arabaya geliyor yanağıma küçük bir öpücük konduruyor.Mızmızlanıyorum uyku sersemi beni kucağına alıp dublex evimizin yatak odamıza götürüyor ve üstümü örtüyor.Ayy canım kocam ya nasıl merhametli nasıl sevecen.Ayy yerim yaa.


Ben birde hayal kurunca ipin ucunu kaçırıyorum böyle.Artık gerçekmiş gibi yaşıyorum.Ayy ben ikinci hayali tercih ediyorum.Allahım inşallah çok merhametli beni seven güçlü kolları olan beni koruyup kolluycak çok süper birşey verirsin.Yareppim bana öküzü adam ettirme.Mümkünse adam et öyle gönder.Ha bir de Allahım inşallah kayınvalidem çok şeker lolipop bir kadındır. Çünkü yaşlılara kötü davranmayı sevmiyorum.Eheh şaka tabi.Ama ben ayna gibiyim bu konularda bana gıcık davranırsa gıcığın allahını gösteririm görür o zaman Azılı Gelini.


Ay yeter sikti bu muhabet ya öff ne çok istiyormuşum evlenmeyi.Evlendim kayınvalidemin ağzına sıçması kaldı.Ben bu gidişle ilk hayali gerçekleştiririm.10 yıl sonra görüşmek üzere o zaman.Ha bugün Ankara çok güzeldi.Tam sevgililer için yağmur yağıyordu çatır çatır.Bende uzak bir akrabımızdan dönüyordum o sıra çayyolu tarafında Gordionun önünden geçerken bir çift gördüm.Nasıl içim burkuldu nasıl nasıl anlatamam yani.Sanki biri kalbimi mıncırmış gibi.Birde koşuyorlar böyle diyorum bana nisbet diye yapıyorsunuz biliyorum inşallah şimşek düşer size ayrılırsınız sonra allahım ne diyorum ben ayy inşallah bedduam kabul olmaz inşallah hiç ayrılmazlar olur mu abi belki kız ayrılırsa bir gün benim sevgilim olur bizde ayrılalım diye dua eder kesin tutar biliyorum çünkü.Dedim Voodoo kapa çeneni sonra eve geldim.Bisikletimi aldım sokağa indim.


Kaptırdım gidiyorum.Sonra baktım ulan kimse bana bakmıyor.Ayy ne seksi kızmış falan gibisinden.Bildiğin ağlıyorum böyle hüngür hüngür kimse gelip ilgilenmiyor.Allahım ne yalnızmışım ben be dedim.bir sigara içtim eve döndüm.İşte burdayım yalnızım dostlarım yalnızım yalnız diye ibo abimizle bileklerimi kesmeyi düşünüyorum :(

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Zor Kız Ayakları mı? Yalan O Ayaklar.

Eheheh Pucca'nın kitabını bir gecede bitirdim.Bitsin diye uyumadım.Sonra baktım ki PuCCa Kaderi diye birşey var.Bu gerçekten var.Kitabını okuyun ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Dedim Voodoo bak bir kendine.O kızdan tek farkın kilon daha az.Ee fena fiziğinde yok hani ama kaderiniz aynı tadda.Terkedilen taraf yine sensin.Bir de aşkmış maşkmış hikaye geç bu ayakları.Aşk aşk dedin noldu yine kaldın sudan çıkmış balık gibi.Aklını başına topla aşktan hayır yok işte.Boşanmaların çoğu da aşk evliliği değil mi?Eeee sen daha ne aşk diye ötüyorsun diye kendime kızdım okurken.

Bırak bu zor kız ayaklarını.Zor kızda neymiş.Zor olunca her şeyi zora sokuyorsun işte tabi kaçar çocuk dedim.Sonra kalktım gece 4e 5 var aynaya baktım.Gülümsedim.Kaşlarımı çatmamaya, tek kaşımı kaldırıp çok bilmiş edası vermemeye çalıştım.Gülümseyen saf kız masum kız ama akıllı kız kendini bilen kız ifadesi takınmaya çalışıyorum ayna karşısında bir efendim bir Jim Carrey var sanki.

Sonra yaptıklarımı düşündüm.Birisi tanışalım mı dediğinde zor kızı oynayıp ne gerek var diye cevap vermeyi kesmeliyim önce.Elbette neden olmasın falan demeliyim aşırıya kaçarsak kaşar damgası yeme ihtimalimi göz önünde bulundurarak.Kafam durdu lan.Aynada kendime gülümsüyorum ama asosyal bir mal oldum bir yıl içinde.Sağolsun sınav yüzünden insan yüzü görmüyorum.İnsan görünce Hayvanat bahçesi gezisinde gibi şaşırarak bakıyorum falan yani.

Dün sinemaya gittik babacığımla güzel bir yemekten sonra.Yanımda oturan kaltak sürekli babetlerime bakıyor.Benim hiçbir babetim normal değil ki zaten.Bakması normalde. Nasıl baktığını kestiremedim.İğrenerek bakıyorsa kendine baksın önce daha hanımefendi gibi bacak bacak üstüne atamıyor ağzıma sokucak ayağını mal beyinsiz.Bende ona öyle tiksinirek sanki fare pisliği görmüşcesine bakıyor kız rahatsız oldu sağa doğru oturmaya başladı.

Neyse efendim ben kararımı verdim.Zor kız ayakları yalan yani.Filmlerde oluyor onlar.Ee erkek soyuda zaten romantik film izlemediklerinden bizim tavırlarımızı anlamıyorlar.Çinli herife Fransaya göndermişler gibi bize hayran ama tek kelime çakozladığı yok.Dedim Voodoo fena değilsin bir burun sıçıyor suratının içine.Haylazlığımdan ufakken kırdım burnumu çok iyi hatırlıyorum yani saklambaç oynarken duvara girmişti suratım.Nasıl olduğunu anlatırım bir ara.

Birde bugün aklıma eski sevgilimi aldatmadım diyordum ki tam o sırada beyaz bir ışık çaktı ve Cambaz aklıma geldi.Eski sevgilimle artık bitti sinyalleri veriliyor.Bende olayı anlamışım ilişkiye kıskançlık sokmaya çalışıyorum.O zamanlarda bir Cambaz lafı dolanıyor.Çok hoş çok tatlı cart curt diye.Gittim tanıştım çocukla.Tip yok ama muhabeti sağlam.Bir ses tonu var zaten o başımı döndürüyor.Böyle oturup saatlerce onu dinleyebilirim.O derece hani sonra biz bunla bir daha konuşmadık tam benimkisiylen ayrıldım.Bu aklıam geldi dedim Voodoo karısı siktir git ne kendini heba ediyorsun çocuğa yavşa olan olcaksa olur dedim.Çocuğa yazılıyorum ama ben bildiğin.Sonra bu beni bir arkadaşının doğum gününe davet etti.Bende hemen kabul ettim zaten fırsat kaçar mı ?

Sonra beni,m devamsızlık tavan yaptığı için okuldan kaçamıyorum okulda tam gün.Çıkış gelsede sevdiceğime gitsem modundayım.Ama o günde bir malağım bir tipsizim.Neyse dedim kaderde varsa Cambaz neye yarar cımbız.Okulun göt kadar tuvaletinde saçımı açtım, parlatıcıyı sürdüm pudralandım.İlk halime göre fena sayılmazdım.Sonra pıt pıt pıt beni bekledikleri cafeye gittim ama otobüste bir sağa sola sallanmaktan ne saç kaldı ne baş.Cambaz beni gördü o sırada arkadaşlarıyla konuşuyordu ben kibar bir kızım ya araya girmedim o da baktı ben araya girmiyorum.Konuşmanın ortasında ''Eee sarılmıycak mısın ?''dedi.Ben ''Eee şey ben kem küm ama arkadaşlarınla konuşuyordun''dedim.O da ''Nolcak ya yabancılar mı''falan dedi.Sonra ''Çok güzel olmuşsun bugün'' dedi.Ben herhalde karanlık falan ya göremiyor beni diye düşünüyorum.

Sonra içeri girdik ama o kolumu zorla koluna sokturdu.Ben tabi içerde daha ayrılalı 15 gün bile olmayan sevgilimin olduğunu bilmiyorum.Kakara kikiri girdim içeri.Sevgilimin orospu çocuğu arkadaşı bizi gördü ve ''OHA Voodoo!!'' dedi.Ben tabi duymamış ayağı çekiyorum.Bu sırada Cambaza sarılıyorum falan.Cambaza herkes beni soruyor kim bu falan diye neden bu kadar geç aldığın anlaşılıyor gibi espiriler yapılıyor.Eski sevgilimin başı öne eğik bir eli kulak memesinde (düşünürken yada adrenalin saldılarsa hep böyle yapar) ben en şuh kahkahalarımı atıyorum.

Sonra Cambaza ''Gitmem Lazım''dedim.Cambaz''Ya az daha kal''dedi.Ben ''Gerçekten yarın sınavım var(sömestr tatilinden bir hafta sonra sınav tabi )''dedim.O da ''Ben seni bırakıyım otobüs durağına kadar''dedi.Ben tabi hiç tanımadığım doğumgününün sahibiyle vıc vıc öpüştüm.''İyi seneler tatlım''falan diyerekten bayağı bir yavşaklığın dibine vurup.''Herkese İyi Eğlenceler''dedim.Herkesde ''Hoşçakal''dedi.Eski sevgilimi en pis bakışımı fırlattım ve Cambazın kolunda mekanı terkettim.

Sonrası pek mühim değil zaten ben Cambazı oyaladım o bana küplerini verdi.Ki kimseye vermeye kıyamadığı küpelerini.O günden beri hiç çıkartmadım.Kulağıma küpe olsun falan :P.Bindiğim otobüs bir kere kaza tehlikesi geçirdi ikincisinde kaza yaptı.Ben tabi hiç umursamıyorum.Onun o pezevenk suratını gördüm ya mutsuz yalnız ve ondan çok kaliteli ve kültürlü biriyle beni görmesinden öyle bir haz aldım öyle bir zevk aldım ki bir hafta etkisi geçmedi.Sonra ne o kaldı ne başkası.