19 Aralık 2010 Pazar

Kişiliksiz'e Mektuplar 21

Sevgili Eksik,
Pinokyo'ya Mavi Peri eğer yalan söylerse çükün düşer demediği için pinoş bol bol yalan söylemiştir.

Güya sende İstanbul'a gidince her telefonumu açıcağını söylemiştin.Ama KOCA bir yalan oldu.

Tutamıycağın sözleri neden veriyorsun ki...

Sana güvenim belki sadece camdandır?

Hazırlığı geçtim yıl sonu İstanbul'a geçiş için kendimi mahvedebilirim halbuki...

Ama gün geçtikçe bu hevesim geçici olmaya yüz tutuyor.

Sorun şu ki konuşmadığımız günler sana mektup yazmıycaktımçAma 3 gün oldu.Bugün 4...

Ve artık can acıtıcı olmaya başlayınca,her zaman yaptığım gibi ''Yazarak Terapi'' yöntemime başladım.

Eskiden hikayeler yazardım.Hepsinde kahraman ben,kötü adam beni kıranlar olurdu.Hepsini yazarak öldürürdüm.Eğer yazmazsam onlar beni öldürürdü.

Hazırlığı geçtim ama sen bunu bilmiyorsun.Çünkü konuşmadık.

Bu mektubu ise kampüsün bahçesindeki bir bankta yazıyorum.Ne kadar acı...Ankara'da yazmam gereken mektubu İzmir'de yazıyorum.

Ve sonraki mektupta sana ehliyet almak için direksiyon sınavını nasıl geçtiğimden bahsedicem.Ama sen telefonlarımı cevapsız bıraktığın için bir sonraki mektubu okurken öğreniceksin yada facebook iletimden.Ama benden değil...

Sevgi.Ne kadar saçma gelmeye başladı şimdi.

Halbuki sensizken eksik hissetmem gerekir değil mi?

Ama 3 gün senden haber alamayınca bıraktığın büyük boşluğu insanlara azap olarak dolduruyorum.

Ben böyleyim işte.Kendime değil başkaların acı veririm.Eee her zaman söylerim yaralı ayı saldırır.

Seni hala seviyorum...

V.

17.09.2010 için.

Kişiliksiz'e Mektuplar 20

Sevgili Aşık Olduğum Şehirdeki,
İstanbul'a döndün.Aramamı pek istemiyordun ama dayanamayıp aradım.

Konuştuk !Ne bekliyordun.

D.'ye yaptığını anlattın.Seni sahiplenmesini engellediğini.Bana hiç öyle birşey yapmadın.Halbuki taparsın özgürlüğüne.Gerçi ben kıskanıyorum,kısıtlamıyorum.Ama benden fazla sevme kimseyi dediğimi anımsıyorum.

Bana ilk ''Seni seviyorum'' dediğin zamanı da.Hatta şöyle olmuştu.

-K., ben gidiyorum.
-V.! Gitme!
-Neden?!?
-V. gitme çünkü seni seviyorum!
-K., Abartmıyor musun? Altıüstü aynı anda film ziliyceğiz.

Her ne kadar geyiğine söylesen de ben ciddiye almışım ki unutmadım.

Bir de erkeklerden kıskanmama bir kılıf buldum ama dinle çok mantıklı. ''Erkek erkeğe takılan adam zamparalık yapar.'' Bence çok inandırıcı.İnandıysan elimi öp.Bükemediğin bileği öpüceksin !

Ha unutmadan dün bana ''Geç kaldım'' vicdanı yaptın.Onu yapma işte.Şimdi Amerika'da olamazdık bunu anla.Erken gelsen de geç gelsen de burda olurduk.Ama bazı şeyler için erken geldin sanki.O kötü.Geleceğe daha çok var ve beni o gelecekte hala sevicek misin?

Yada geleceğe kadar bekliycek misin ?

Daha kazık bir soru daha var ama onu henüz sormuycam.Balıkadam'la konuştuk bu çalışmadığı yerden gelen soru olur V. yapma etme dedi.Evet Balıkadam'a geliceğimi anlattım, sizde rahat edemezsem onlarda kalıcam.Oha sakın inanma şaka yaptım.Seni seviyorum (Kalp,Kalp,Kalp)

V.
16.09.2010

Kişiliksiz'e Mektuplar 19

Sevgili Fransız, (Mösyö)
Sana ne desem bilmiyorum bazen.İnsanların acılarıyla oynamam asla.Teselli benim görevim değil.Bu bugün konuştuğumuz bir konu değildi.Ve biz sürekli daha az konuşuyoruz zaten.Ama benim deli gibi teselliye ihtiyacım var.Biri sarılsa saatlerce ağlayabilirim.Aitlik istiyorum.Çok sevebilirim bir Tanrı gibi...Ama sevgimi haketcek birine vermek istiyorum.

Cocoon-Tell Me şarkısını dinledikten sonra paramparça oluyorum.Bu sadece ayrıntıydı.

Birde bugün insanları mutlu etmenin doğru olduğunu falan söyledin.Yok öyle bir dünya.Herkes kendi mutluluğundan sorumludur.

Beni '2Saf olsam sevmezdin.'' dedim.Nerden biliyorum değil mi ?Geçmişteki ben bomboş bir kızdı.Ve senin istediğin kız değildi.Sen birşeyler öğreticeğin bir kızı sevmezsin.Sen sana birşeyler katabilcek bir kızı seversin.Filmlerden anlayan,her okuduğu kitabı tamamen kabul etmek yerine eleştircek,iyi bir müzik zevki olan,farklı tarzlar denemekten çekinmeyen,her konuda bilgisi olan bir kızı seversin.Seni geliştircek bir kız.Kısacası sana muhalefet olabilcek bir kız.Senden bir yaş küçük bir kız. (Belirtmeden edemedim :P)

Ama işte ben eskiden böyle değildim.Bilgim vardı ama gösteriş yapmıyordum.Konuşmayı sevmiyordum.Susmak insanı aptal gösterirmiş sonradan farkettim.

Bu arada yukarda kendimi amma övdüm ha sinir oldum kendime ve nezaketen az bile anlatmışsın hayatım diyebilirsen bana sevinirim.

O kadar birikimin çoğunu bir günde yapmadım.

''O'' sağolsun terkedip gitti.Bende onun boşluğunu onun bunun kollarında dolduracağıma kitaplarla,filmlerle doldurdum.

Seni en çok ben seviyorum ama rüyamda görmüyorum.Sanırım bu bilinçaltımın bana yaptığı en büyük pezoluk.

Seni en çok ben seviyorum ama sana en uzak da benim.Seni sevmeyi bu yüzden sevmiyorum.Çünkü nefes alamıyorum..

V.
15.09.2010

Kişiliksiz'e Mektuplar 18

Sevgili Mor Bilezik,
Sana sahilde verdiğim mor bileziği yeniden eline almışsın bugün.İlk önce ''Hangi bilezik?'' dedin.Kalbim durdu.Bileziğin önemi yok.Önemli olan sana vermemdi.O bilezik için bir elbise aldım.Bilezikle aynı renkte :P

Tişörtünü bana vericektin.Hatta bu satırları okurken yanındaysam çoktan soyunmaya başlamışımdır.Ver onu !

Ayrıca yüzüğünü de vericeksin unuttum sanma.

Hah hatta ergen gibi söz yüzüğü de takalım ^^

Birde senin şu ergensel dış görünüş triplerin beni bitiriyor.Lan sana ne milletin ilişkisinden?Sence yakışıyorlar mı? ne demek.Alan memnun veren memnun bana ''Hmmm hayırlısı'' demekten başka birşey düşmez.Sus sakın itiraz etme.İnsanların yakışması dıştan değil içtendir ki sana 524554 örnek gösterdim.Önemli olan ruhsal + tensel uyum.Gerisi bana ne ya.Kurt Cobain-Courtney Love,Sid Vicious- Nancy Spungen,Josh Halloway,Hugh Jackman ve niceleri.Şimdi benle bu konuyu tekrar tartışma lütfen bir triplenirim,ağlarsın.

Ha birde şu telefonunu denize atıcam.Sonra birlikte gidip bir telefon ve hat alıcaz.Tek benim arayabildiğim ve tek bana açık olan bir hat.Artık aç şu telefonları göt!

Sınıfta kaldığın için çok mutluyum aslında.Hep kal sen ya valla bak (: Hatrım için [:

Birde tırnaklarıma bak.Eğer ojelerim parçalanmışsa beni sevdiğini söyle.Parçalanmamışsa da söyle.Çünkü biliyorsun kıskanınca duvarları kazıyorum.

Ayrıca msn'i suratıma kapatma.Yani cevap ver öyle kapat.

Bugün ''Bundan sonra birbirimizin adı 'Hayat' olsun'' dedim.Cevap vermedin bende ''Evet olarak kabul ediyorum'' dedim çat suratıma kapandı.

Birde Frida-Diego gibi olduk gerçekten.Diego'nun burcu da Yay'dı.Ve Frida'yı devamlı aldattı... Sen Diego gibi olma çünkü ben Frida rolünü daha önce oynadım.Tekrar kabullenemem aldatılmayı...

V.
14.09.2010

Kişiliksiz'e Mektuplar 17

Sevgili Küfürlü Kabadayı,
Kaybettik ama asıl mücadele bundan sonra başlıyor.Yasa değişicek.Ve ben taşlanarak öldürülebilirim.

Moralim bozukken böyle bir duruma ağlarken ben.Beni güldürmeyi çalışmanı seviyorum.Kalemim bitti ve bu çok kalın.Arıyorum. Kaldığımız yerden devam.

Game Over olmadı.Ben bu ülkeyi seviyorum...

Cumhuriyet düşmeden gitmek istemiyorum bu ülkeden.Gitmeyelim bir süre.Sonra gideriz Amerika'ya.Gidersek düşmana sığınmak olur.Savaşmadan kaybetmiş oluruz.

Seni almadan gitmiycem.Her hayalimi senle kurdurdun.Bırakamıyorum şimdi.Hayatımda çözünmeyi nasıl başardın ? Çok homojeniz.

Ben''Zeyna'' olucam dedim sana.Sende ''Gabriel''.Şimdi aklıma geldi acaba lezbiyenler miydi?

Birde küçüklüğümü anlattığım tek kişisin.Geneli sorunlu geçen bir çocukluk.Kreşe 3 yaşında başlayan bir çocuk için ne kadar çocuk kalabilirsin ki.

Sen sabah zillilerle buluşcan.Ben yine oyalanıcam.Kıskanmıyorum.Sadece ilginin aynısını onlara göstermenden korkuyorum.Yay Burcu.Asla tek olamam biliyorum.

İzmir zamanlarım yaklaşıyor...

Mektuplarım birikiyor...

Şimdi bunu okurken ki kasvetli havayı dağıtmak için beni ısır :P

O değil de sen yokken canım hiçbir şey yapmak istemiyor.Su bile içmek istemiyorum.Yok bu yalandı.Çok susuyorum.Hem susuyorum,hem susuyor.Kimseyle konuşmak istemiyorum.

Başın büyük belada aslında.Beni kendinden nasıl uzaklaştırcaksın merak ediyorum.

Ha birde bugün ''İlk Kez'' küfür etmedin.

Bayramda attığım mesajda ''Büyüğümsün'' dediğimde de küfür etmiştin.Büyüksün ama bedenen.Yoksa benden bile çocuksun.

O zaman sana bir gerçeği açıklayabilirim.

NOEL BABA DİYE BİRİ YOK ! [:

'' ''

V.
13.09.2010

10 Aralık 2010 Cuma

Kişiliksiz'e Mektuplar 16


Sevgili Dalgın,

Sabah oy vericeksin.Hayır.Ben değil.Ama o kadar dalgındın ki bu ayrıntıyı unutmuştun.Önemli değil (:

Sorun şu ki bazen kötü şeyler yapmalısın.Çünkü sana olan sevgimin büyümesini engelleyemiyorum.O yüzden bu setleri kurmama yardım et.

Birgün gittiğinde seni kusursuz hatırlamak istemiyorum.Tüm suçun bende olduğunu düşünmek istemiyorum.Gerçi gidersen hep seni suçlarım.Ama olsun.Bana kötü davranki seni silmesi kolay olsun.Gerçi niye durduk yere kötü davranasın ki değil mi? İlahi Ben (:

Ama kalıcağını pek hayal edemiyorum.Affet beni.Hep gidiceksin gibi geliyor.Evrene hep negatiflik yolluyorum ve gitceksin sanırım bu yüzden.Ama kal.Sonsuza kadar yanımda kal.Birlikte Galler'de ölücektik unuttun mu ?

Bugün sana o plak-saati aldım.Astık mı odana? Üstünde ''Kişiliksiz'E Mektuplar'' yazıyor.Çünkü her baktığında aklına gelicem.Beni unutmanı istemiyorum.Uzak kalıcaz diye hemen başkasını sevme benden çok.Biliyorsun domuz gibi kıskancım.Hem sadece senin için özel olmak istiyorum.Çünkü sende sadece benim özelimsin.

Keşke saatin pilini çıkarınca zaman dursa.Hep yanında kalabilirdim.

Hem Tanrı birlikte olmamızı istemiyorsa neden bizi karşılaştırdı ki.Komik değil bir şaka yapıyorsa eğer.Bu sefer gülümsemem öyle birşeyse.
Seni çok özledim.Hemde çok çok özledim.Böyle nerdeyse ağlıycam o derece özledim ve bu duruma engel olamıyorum.Bu kadar çabuk hayatıma nüfuz etmene engel olamıyorum.Beyaz pantalona dökülen vişne suyu gibisin.Çamaşır suyu bile çıkartmıyor.Kalıcaksın orda hep bir leke gibi.
Umarım gitmezsin.Giderken inandırdığın doğruları yalanlamak zor olucak.Seni o kadar çok seviyorum ki sevmeye engel bile olamıyorum.
V.
12.09.2010 Saat 02:48

Kişiliksiz'e Mektuplar 15

Sevgili Parmak İzim,
Bugün 11 Eylül... İkiz Kuleleri yıktık birlikte.

Seninle ilk izlemeye çalıştığımız film ''Remember Me''.Ama senin açılmamıştı.O yüzden yalnız izlemiştim.Konusu bugündü.Ve seninle Amerika'ya gitmeden neden parmak izi dövmesi yaptırmak istememin sebebi bu aslında. Filmde bir sahnede der ki '' Parmak izlerimiz dokunduğumuz hayatlardan silinmezler.''

Tıpkı senin gibi.Ne olursa olsun çıkmıycak bir şekilde dokundun hayatıma.Her şey değişti.Senle konuşmayınca eksik gibiyim.Zaman akmıyor.Her şey anlamsızlaşıyor.Güneş gibi olmuşsun yeni farkediyorum.Merkeze çoktan oturmuşsun.Ben yörüngendeyim.

Beni neden seviyorsun? Şimdi bana bunu anlat.Uzun uzun.Sabaha kadar dinleyebilirim.En sevdiğim masalı anlat bana.Sonunu duymadan uyuyacağım.Çünkü sonu gelsin istemiyorum.

Bugün beni neden seviyorsun sorusunun cevabı karanlıkta parladığım içindi.Elinden tuttuğum için.Bunu okuduysan çabuk elimi tut.Tuttuysan devam edebilirim Jesus.Unutma sen ünlü olucaksın.

Ayrıca bu yılki ''Tarzın''ın bana benzemesine sevindim.Pank iyidir.Benle tanışan herkesi pank yaptım çok ilginçtir.Ama benim gibi entel panklar piyasada az (H).Ayrıca sen pank dinlemiyorsun The Kills dışında.Onu da sayemde.Bir de dönek piçsin.Hani Jamie giyiyor diye gömlek giymek istiyordun.Göt bugün çok yakıştırıyorlar diye bir ton hikaye yazdın bana.Bak yine sinirlendim.Neyse seni seviyorum.

Birde sana olan sevgim çok fazla kaldıramıyorum.

Ayrıca bugün ayın 11'i ve özel doğum günüme 1 ay kaldı.Doğum günümde yanımda olmalısın.Birlikte olmalıyız.Hiçbir şey yapmasak bile birlikte olmalıyız.

Ha birde hırs yaptım senle evlenmiycem.Amerika'ya nasıl gideriz bilmiyorum.Güya ''Eşim'' diycektin giderken.Şimdi bir anlık öfkemle kendime söz verdim.Huh.İyi yaptın saftirik.

Ama ya benimsin ya ölüsün dedim.Manyağım yaparım yani.Şimdi uyuycağım.Seni kendimden fazla sevmeyi sevmiyorum ama seni seviyorum...

V.
11.09.2010 Saat 03:13.

Kişiliksiz'e Mektuplar 14

Sevgili Özelsiz,
Bazen bu hitaplar mektubun konusu gibi çünkü gerçekten öyleler.

Mesela dün bana adı ''Süpriz'' olan bir video gönderdin.Ki bunun bayram hediyesi olduğunu söyledin.Sonra o da nesih ! Bir baktım adı kazım değil olan şahsiyeti etiketleyip facebooka koymuşsun.Hani süprizdi hani özeldi?!?!

Şalterlerim kısa devre yapsa da işlemcimi tek bir özür dilemeyle kurtardın.Özür dilemeni sevmiyorum.Çünkü ben eski sevgilin(adaşım ayrıca kendisi-Yazarın Notu) değilim ve benzese bile davranışlarım o değilim.Belki O'nun özel kavramı farklıdır.Ama benim özel kavramım yaptıklarımı herkese göstermek değil.Özel benim için yalnız ikimizin arasında olan şeylerdir.Birilerine sevgimi yada ilgimi ispatlamak değil.Gösterişli sevgiler bana yapmacık geliyor.Başkalarının takdirini toplamak için oynanan oyun gibi.

Bence özel kavramı bu işte.Sen bil yada inandığın sürece başkalarını bu köprüya sokmanın anlamı yok.3. kişiler olmadan bana ulaşabiliyorsun önemli olan da bu değil mi ?

Sen özür dileme.Sen özür dileyince kendimi suçlu hissediyorum.Her defasında ''Senin gibi bir insana özür dillettircek naptırdım?'' diye kendime soruyorum.

Biz farklıyız.Sen meleksin ben şeytan.Sen beyaz ben siyah.Sen hayal ben gerçek.Ve biz birbirimizi bu yüzden tamamlıyoruz.Ben senin içindeki şeytanı çıkartırken sen benim içimdeki meleği sahneye sokuyorsun.Sen iyisin ben kötü.Ve iyiler asla özür dilencek birşey yapmazlar.Ama kötüler iyilere özür dilencek şeyler yaptırabilirler.

Seninle hiç telefonda konuşamıyoruz.Götünü kesicem sonunda.Herkesle konuşuyorsun bir benle konuşamıyorsun.

Yalnız kalamıyorum bahanen de çok etkileyici olunca ses çıkaramadım.Neymiş ''Hiç yalnız kalamıyorum çünkü hep yanımdasınmış.'' Bu çok süper hissettrise de mantığım daha baskın geliyor.Seni keserim.

V.
10.09.2010 Saat : 13:01

5 Aralık 2010 Pazar

Kişiliksiz'e Mektuplar 13

Sevgili Sessiz,
Aslında bu mektup diğerlerinden farklı olucak.Çünkü ne yazcağımı pek bilmiyorum.


Bütün gece yoktun nerdeyse ve ben bu mektubu 1 gün sonra yazdım.Yazıyorum hatta.Senle konuşmayınca ne yazcağımı bilmiyorum.Ama İzmir'e gitmem yaklaştıkça nefes alamadığımı fark ettim.Sanki kalbimi zımparalıyorlar.Sabah uyandığımda sadece kalbimin çarpışlarını hissediyorum.Bedenim yok gibi sanki.Bir balonun içinde bir saat varmış gibi.Kalbim bu kadarını kaldıramıyor sanki.Keşke uyusam ve her şey geçtikten sonra uyansam.Ve yaşadıklarım sadece bir rüya olarak kalsa.Hiç zarar görmesem ve uyandığımda sadece bir rüyaydı diyip yoluma devam etsem.


Dün işte yani bu mektubun tarihinde Tori Amos'u dinleyip salya sümük ağlarken kalbim durdu sandım.Nefret ediyorum o histen.Kendimi yumrukluyorum düşünsene o derece bir hırs var içimde.


Sonra New York I Love You şarkısını dinlerken kanatlarım çıktı yeniden.Sadece Amerika'yı düşleyince kanatlarım çıkabiliyor.Lütfen gidelim tek kurtuluş gibi orası.
Bu şarkıyı dinlerken kendimi hep Brooklyn Köprüsünün başına gelip koşmaya hazırlanırken hayal ediyorum.Şarkı başlar başlamaz koşuyorum.Köprünün yarısına geldiğimde şarkı bitiyor.Nefes nefese dizlerimin üzerine çöküp kahkaha atmaya başlıyorum.Yüzümü gökyüzüne kaldırıyorum ve Tanrı'ya gülümsüyorum.Hiç gitmediğim bir şehrin hiç gitmediğim köprüsünde koştuğumu düşüncek kadar delirdim.
Dün sen gitmeden süper fikrimi açıklamak istedim.Gittin...
Amerika'ya gitmeden dövme yaptırmak istiyorum.Senin parmak izini bana,benimkini sana.Böylece ne olursa olsun beni hissedebileceksin.Ne olursa olsun seni hissedebilicem.'' ''
Böyle birşey işte( fotoğraftaki parmak izim)-sol işaret parmağım-
V.
09.09.2010 için...

Seni Neden Seviyorum?

Bana seni neden sevdiğimi bir daha sorma.Sevgi sebepli değildir.Sebep her şeydir çünkü.Bilmemelisindir.Eğer bir gün sebeplerini bulursan sevmekten vazgeçersin.Sorgulamazsan o an hiç gelmez.Hiç gitmeyiz birbirimizden.Ama gitmek istiyor gibisin...

Dedim sana sevgi sebepliyse o zaman çıkar ilişkisidir o diye.Düşün dedin yine de...

Merakını gidermek için yazıcam seni neden sevdiğimi.Bu yazıya sığar mı sebeplerim hiç bilmiyorum ama denememi istedin.Seni kıramam.

Beni sevmen için sana hiç sebep vermediğim halde beni sevme cesaretini gösterdiğin için seni seviyorum.

Sana ''Olmadıkları gibi davrananlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz ama senin yanında olmak istediğim kişiyim.''demiştim.Gerçek beni ortaya çıkardığın için seni seviyorum.

Kalbime dokunduğunda canımı yakmak yerine acılarımı kapatan bir sevgiyi bana sunduğun için seni seviyorum.

Ne kadar üzgün olursam oluyum gülümsememe sebep olduğun için seni seviyorum.

Her gece uyumadan beni sevdiğini söylediğin ve hissettirdiğin için seni seviyorum.

Her zaman fikirlerime ve davranışlarıma sonsuz saygı gösterip beni değiştirmeye çalışmadığın için seni seviyorum.

Her günüme anlam katabildiğin için seni seviyorum.

Uyandığımda ilk aklıma gelen şey olduğun için seni seviyorum.

Beni kötü alışkanlıklarımdan kurtarıp o alışkanlıklar yerine sana alışmamı sağladığın için seni seviyorum.

Herkesten nefret ederken onları sevmem için gösterdiğin çaba için seni seviyorum.

Kimseye güvenmezken aslında güvenilcek kişiler olduğunu ve ilk olarak koşulsuz sana güvendiğimi hissetirdiğin için seni seviyorum.

Beni tamamladığın için seni seviyorum.

Aslında çok sıradanken bana özelmişim gibi davrandığın için seni seviyorum.

Ne hissettiğini hissedebildiğim için seni seviyorum.

Benim bile başaramayıp kendimi sevmemi sağladığın için seni seviyorum.

Mükemmel bir sırdaş olup beni her şekilde tanıdığın ve her halimle sevdiğin için seni seviyorum.

Ne olursa olsun bana karşı dürüst olduğun için seni seviyorum.

Hayatıma girmek için hem geç kalıp hem erken gelmeyi başardın.Geç kaldığın zamanın farkını kapattın ama sen benim gelecekten gelenim olduğun için seni seviyorum.

Yeniden hayallere dalıp gerçeklerden az da olsa uzaklaşmamı sağlayan kahramanım olduğun için seni seviyorum.

''Biz'' olabildiğimiz için seni seviyorum.

Ne zaman ihtiyaç duysam nerde olursan ol yardım etmeye çalıştığın için seni seviyorum.

Her gelecek planında ''Ben'' yerine ''Biz''i koyduğun için seni seviyorum.

Saçmalasam bile çoğu zaman benimle birlikte güldüğün için seni seviyorum.

Bana yaşadığımı hissettirdiğin ve yaşarken mutlu olmayı gösterdiğin için seni seviyorum.

Ne kadar korksan da bir kelebek bile olsam beni sevceğini bildiğim için seni seviyorum.

Beni anlaman için seçtiğim bir tabloya bakman bile yeterli olduğu için seni seviyorum.

Her gece yatmadan sana özel birşeyler yazmaya çalışıp her defasında mutlu olduğunu hissettiğim için seni seviyorum.

Her sabah hiçbir şey yapmasak bile her zaman konuşucak birşeyler bulabildiğimiz için Biz olmayı seviyorum.

Bir gün Voodoo ve Kişiliksiz Dünyayı kurtardı diye sonsuzlaşcağımızı düşünüp Bizi seviyorum.

Çocuklarımıza nasıl Anne ve Baba olcağımızı düşlediğimiz için Bizi seviyorum.

Şifreli konuşup kimsenin bizi anlamamasını başardığımız için Bizi seviyorum.

Sen olmasan Ne kendim olabilirim Ne de Biz oluruz.Bu yüzden seni yanımda tutmayı başarıcak tek şeyi yaparak seni seviyorum...

Bana seni kaybetme korkusu yaşattığın için bile seni seviyorum.

Sen bunları isteyerek değil sen olduğun için yaptığını bildiğimden seni seviyorum.

Ve seni sevmek için sebep aramıyorum.Çünkü her şey seni sevmem için bir sebep oluyor.

Seni seviyorum.

Kişiliksiz'e Mektuplar 12



Sevgili Sulugöz,


Benim sonbahar yağmurlarımın gözlerinden gelmesini beklemiyordum.Meğersem sen pek duygusalmışsın.Koca devin gözyaşlarıda büyük olur.Ben yanındayken ağlama gözyaşlarında boğulurum.


Bugün benden seni neden sevdiğimi düşünmemi istedin.


Bense sana sevginin nedensin olduğunu eğer neden varsa bunun sadece çıkar ilişkisi olabileceğini söyledim.Yine de düşünmemi istedin ve sana uzun bir yazı yazdım.(Bu mektuptan sonra yayınlıycağım)

Ne hissettiğini soramadım çünkü çok dağınıktın.

Ama bana hissettiğini anlat,duymak istiyorum.

Bana sürekli ağladığını anlattın.Ağlamanı istemiyorum.Çünkü ağlayınca hiçbir şeyi çözemediğin gibi beni paniğe sokuyorsun.Gözyaşların senin için kıymetsiz olabilir ama benim için her şeyden önemli.

Seni seviyorum çünkü unuttuğum beni bana yeniden hatırlattın.Sanki taşlaşmış kalbim yeniden atmaya başladı.''Voodoo'' dedin.''Kişiliksiz'' dedim.Ağladın.Her Voodoo dediğinde Kişiliksiz dememi sevdiğin için ağladın.Ağladım sadece sen ağlıyorsun diye.Ağlama nolursun.Ne için olursa olsun.

Her günüme anlam katmanı seviyorum.Varlığın bile mutlu olmam için bir sebep.Kendini ne kadar aşağılasanda aslında öyle olmadığını duymaya ihtiyacın var.Tıpkı bana yaptığın gibi sana da gerçek seni anlatmayı seviyorum.Benim küçük(?) kanatsız meleğim.Uçmana gerek yok gökyüzü gibi bir kalbin var.

O değil de hazırlıkta geçiş olmuyormuş oğlum.Birinci sınıfın ilk dönemi şansım varmış.Çok geç yaaa.Taaa seneye oraya gelceğimi düşünsene tam 1 yıl var ebesini gerçekten.Umarım bu kazadan sağ kurtuluruz.Tek dileğim gerçekten.

Not: Bugün lisede gömleklere nasıl imza attığımı söylemedim sana.(Yer kalmadığından dudaklarımı büzüp öptüm.)

İşte böyle (fotoğraftaki gibi)

V.

08.09.2010 Saat: 03:01

1 Aralık 2010 Çarşamba

Kişiliksiz'e Mektuplar 11

Sevgili Sarı Hışırtılı Yaprağım,
Bu sana 11. mektup.Benim için bu sayının anlamı büyük.Hem Ekim geliyor.Benim korkum Ekim'im.Yalnızlık,sonbahar...Tümü ayrılık kokan kaç mevsim var acaba.Her yer sarı yapraklarla bezeli.Bugün beğendiğim tabloya yaptığın etkileyici yoruma aşık oldum.Sanki yanımda olsan sabaha kadar seni dinleyebilirdim...

''Yalnız durmuyor,aslında daha çok kalabalık birisine benziyor...Aslında onu anlayan tek şey sonbahar olduğu için her şeyden kaçmış.Sarı hışırtılı yapraklara sarılmış.'' bu cümleyi kurdun ve zaman durdu.Sanki yıllardır bir bataklıkta elimi tutmanı bekliyormuşum gibi oldu. Bir tabloya bakıp beni bu kadar iyi tanımlayan kimse olmamıştı.

Ben siyah elbisemi giyerim ve sende sarı hışırtılı yaprağım olursun belki de.Ekim geliyor...Sen Ekimde geliyorsun...

Bana ne olursa olsun dürüst olcağına söz verdin hep öyle kal(İnsan dürüst olamayınca olmuyor işte -Yazarın Notu-)Bu 11.Mektubum.Normalde hayatımızı değiştircek mektup bu olmalıydı.

Hiç konuşmadan anlaşabilir miyiz? Beni hissedebilir misin?Seni duyabilir miyim ? Bunların hepsinin cevabını bilmek istiyorum.

Ne kadar zorlanıyorum şu an ne hissettiğimi anlatmakta.Ama sen anlıyorsun değil mi?

Elimi kalbine koyduğumda eğer sesini anlayabiliyorsam anlaşabiliriz de dedim.Bazen kendimi sana o kadar yakın hissediyorum ki sanki kalplerimiz aynı atıyormuş gibi.Kusursuz bir seramoni...

Gitmeyeceğine emin olsaydım her hayatında beni bul.Tıpkı izlediğimiz filmler gibi...Her dünyaya gelişimizde beni ara, çünkü ben seni arayacağım...

Bu sefer uzun yazmak istemedim...
Bizi seviyorum, biz olmayı...

Sana ''Together We Will Live Forever''şarkısını dinletmeliyim.

V.
(Ankara)
07.09.2010 Saat 04:19


Not: Bu bahsi geçen tablo. Siyah elbiseli yalnız kadın, sonbaharda.

Kişiliksiz'e Mektuplar 10

Sevgili Flu,
Gerçekten son günlerde çok flulaştın.Net değilsin.Bu beni çok korkutuyor.İlgini kim aldı benden.Uzaksın,uzaklaşıyorsun.Sen uzaklaştıkça flulaşıyorsun.

Bana karşı dürüstlüğünden şüphe duyuyorum.Çünkü bana da diğerlerine yaptığın gibi KIRMAMAK adına bahaneler yazıyor gibisin.Bilmiyorum.Bilmek istemiyorum.Cevaplar her zaman can yakıyor.

Belki değişiyoruz.Belki artık birbirimizi tamamen tanıyoruz.Belki sıkıldın.Ama bunların cevabını bilmiyorum.Çünkü cevapların flu.

Bazen hiç konuşmadan anlaşabilir miyiz? diye düşünüyorum.Sadece hissederek.Ama senin beni tanıdığına emin olduğun kadar ben senden emin değilim.

Sana küselim falan diyordum.Çok geç kalmışım.Çünkü sana alışmışım çoktan ve sürekli senle birlikte birşeyler konuşmak istiyordum.Sabahlara kadar anlatmak falan.Şimdi de öyle malesef ki...Ama bunu atlatmam çok zor olcak.

Yazım ne kadar boktan oldu ya.Masa lazım bana.

Bugün İzmirdeki son gecem sabah Ankara'ya dönüyorum.En azından daha sık görüşebilcez.Tabi bu bitenler yerini ne kadar doldurur bilmiyorum.Sensiz yaşamaya alışmalıyım sanırım giderken gitme demiyceğimi söylemiştim daha önce.Çünkü gitmek istemen bile kalmak için sebebin olmadığı anlamına gelir.O yüzden sadece gidişini izleyebilirim.Dirseklerini,omuriliğini,saçlarını...Ama gitme.Ben gitme diyemem ama gitmeni hiç istemem.Gidersen hayat benim için sadece nefes almak olur.Ama bu kalmak için sebep olmasın sakın.Eğer ilgini çekicek birşeylerim kalmamışsa git.Çünkü kalırsan mutsuz olucaksın.(Şu an yalan söylüyorum çünkü gitmeni hiç istemiyorum)

Seni seviyorum.Hemde engel olamıycak kadar mantıklıca seviyorum ve çok büyük bir şekilde.Ama bu gitmene engel olmasın.'' ''


V.
06.09.2010 Saat: 00:00

Kişiliksiz'e Mektuplar 9

Sevgili Hastacığım,
Artık istemiyorum dediğim zaman hasta olmayı başarıp boşluğun gerekli açıklamasını yapınca kendimi kötü hissediyorum.Seni paylaşmayı bir türlü sevemedim.

Küçükken böyle değilmişim babam hep çok paylaşımcı olduğumu söyler.Ben inanmıyorum,sanırım onların gözüne iyi görünmek için öyleymişim gibi yapıyordum.Çünkü diğer tüm arkadaşlarım hiçbir şeylerini hiç kimseyle paylaşmazlardı.Benim de paylaşınca bir gözüm paylaştığımda bir gözüm bizimkilerde olurdu.Ama arkadaşlarımı paylaşmayı sevmezdim.

Ne lisede yüzüm güldü arkadaş konusunda ne ilkokulda.O yüzden hiçbiriyle görüşmem hiçbirini de sevmem.Kendimi üstün görüşüm kibirimden değil gururumdan.İlkokulda beyin özürlüler sevgilisi olmayan kızlarla arkadaşlık etmiyorlardı. Eee napıyım çocukken aşk kavramını sadece masaldakilerden ibaret sanıyordum.Yani sadece masallarda olur sanıyordum ve sevgilim olmasını istemiyordum.İlkokulda sevgili de çok mantıksız geliyor bana.Çocuksun abi daha ne sevgilisi ne aşkı yani.Bin salıncağına bin atlıkarıncana sus otur işte.

Neyse benle ilgilenmeyince çok içerleniyorum,bozuluyorum ,zoruma gidiyor.Sonra bugün öyle bir çığlık atıp öyle bir carladım ki eften püften birşeye ben bile inanamadım.

Sonra tam kalemi elime aldım veda mektubu gibi başlayıp sitem edip hoşçakal diycekken mesaj attın.Aynı mesajda iki kere beni sevdiğini söylemen inandırıcı oldu.

Birde bu romantik olay beni bozuyor aslında.Baktım da felaket kibarlaşmışım ''Siz nasıl isterseniz'' falan modunda sevgilisinin evine gidip annesine yalakalık yapan kızlar gibiyim töbe yareppim.Çok doluyum aslında ama sana kıyamıyorum.Birde iyi davranıyorum sen benle ilgilenmeyince vicdan yapıp kendini kötü hisset diye ama Tınn!!

Ne kadar kızsam da ,kırılsam da,üzülsem de,sana kıyamıyorum.Çünkü seni gerçekten seviyorum...

Seni çok özledim ağlıycam...
(İmza Doktor Cey Cey)

V.
05.09.2010 Saat 00:45