8 Eylül 2010 Çarşamba

Bayram demek istemiyorum.

Bazen kendimi Türkçe ifade edemediğimi düşünüyorum.Gözyaşları demek yerine tears daha cazip geliyor.Kızmayın bana Türkçeyi sevmediğimden değil karşılamıyor bence duyguyu.Bazı şarkıları da sadece isminden dolayı severim ben mesela. Joan Jett (Benim kendime seslendiğim isimdir ayrıca CEYCEY derim kendime) bu kadının bir şarkısı var I hate myself for loving you diye.Ben bunu Türkçeye çevirince aynı duyguyu yaşayamam mesela.



Şimdi PinkFreud'un paylaştığı bir şarkı için ölüyorum mesela.Şarkının ismi ''New York I Love You But Bring Me Down'' diye şu an deli gibi ağlamam sebep bir şarkı. Bugün zaten dokunana ağlıyorum.Hocam diye bir site var orda çok abazan var sabahtan beri hepsine dert yanıyorum yetti mi yetmez benim Balık Adam artık Voodoo yapma demeye başladı bile. En son geceyi büyük bir orospulukla kapatıp gideyim dedim.Planlar avucumda patladı.

Bayrama bayram demek istemiyorum.Hatta bayramı kutlamak bile istemiyorum.Sanırım bayramın ikinci günü brotherla içmeye gitcez.Bayram bana bayram değil bana yas bayramı.Bana ağlamam gerek.Ben sarhoş olmadan zor ağlıyorum bir de o kötü.


Ramazan bitti artık içip içip kusabilirim.Hayatımda içtikten sonra hiç kusamadım.Bir kere olsun başarmak istiyorum.

Az önce eski sevgilimin profiline baktım.Geçmişimdeki herkesden birşeyleri özlerken ondan özleyemiyorum.Sevemiyorum da hiçbir şey hissedemiyorum ona karşı ne bir nefret ne bir sevgi hiçbir şey. Hafızamda hiçbir duygu yükleyemiyorum ona.Sanki hiçbir şey yaşamamışız gibi.Bu çok kötü çünkü kuyruk acın azaldıysa insanlara daha kolay güvenirsin.Ve şu an güvendiğim insanlardan şüphe duymaya başladım.Bu kötü.Hemde çok kötü.


Bugün bir şarkıya daha ağladım hemde çok güzel bir şarkıya ama onu paylaşmıycam.


Şimdi gözlerinizi kapatıp Brooklyn Köprüsünü düşleyin.Trabzanlara çıkıp ''Bu Dünyanın bana ihtiyacı var !''diye bağırdığınızı.Rüzgarın saçlarınızı taradığını.Özgürlük hissini her hücrenizde hissedebilmelisiniz.




İşte o gün bayram olabilir.Bayramımız kutlu olmalı.

4 yorum:

  1. ne güzel yazmışsın "CEYCEY"... Gözlerini kapat düşün bağır ama ağlama.

    YanıtlaSil
  2. Mutluluk gözyaşları (tears) onlar :D Özgürlüğü daha nasıl hissedebilirsin ki :D

    YanıtlaSil
  3. Ama bazen de Türkçe bir şeyi İngilizce ifade etmeye çalıştığında aynı etkiyi yaratmıyor sanki Ceycey, hani içleri boşalmış gibi kalıyor kelimeler, ağırlıklarını yitirmiş gibi...

    Mesela "Ben sana mecburum, bilemezsin"i İngilizce'ye çevirmeye çalıştığını düşünsene..

    Bir gün Brooklyn Köprüsü'ne gidersem dediğini yapacağım; ve seni hatırlayacağım... :)

    YanıtlaSil
  4. Orası öyle şimdi :D Ama şiirsel olduğundan :D

    Hatta belki birlikte gideriz Brooklyne :D

    YanıtlaSil

çok mantıklı