24 Haziran 2010 Perşembe

Bir Genç Kızın İntiharı

Bugün birşey anlatcam.
Aşk-ı Memnu...

O diziyi izlerken kendimi Bihterle özdeşleştirdim bugün.

Gerçekten kız tramva geçiriyordu ve herkes öz annesi bile ona sırt çevirmişti.
Tıpkı benim yaşadığım gibi...

Ben de intiharı düşündüm.Çok ciddi düşündüm.Ama geride bıraktıklarım olcaktı.Belki kimsesiz olsaydım , ölürdüm.

Ölüm bana uzak bir kavram değil.Ailemiz çok kayıp yaşadı.Çok kaza atlattık.Bende borderline başlangıcı var.Kaybetme korkusu...Kısaca ölüm bu kadar benleyken korkmak niye.Hepimiz birgün ölücez.Ya ecelle ya ellerimizle.

Bihter'in yaşadığı çok ağır şeylerdi ve kimse bunun üstesinden gelemiyceği ihtimalini düşünmedi.

''Kendi düşen,ağlamaz.'' dediler,sustular.

Kendi düşen çok ağlar,hatta en çok onlar ağlar.Sevdiğinin bir hata olduğunu inatla kabul etmemek ve ayrılık günü gelince geç kalmanın verdiği pişmanlıkla öyle bir ağlar ki acısının büyüklüğünü bilmesenizde o iç çekişlerine tepkisiz kalamaz gözyaşlarınız.

Sonra susar.

Gözleri boş duvarlara dalar.Oturduğu yerde kalır.İçindeki acı gözlerinden istemsiz akar.Canı yanıyordur ve anlatıcak kimsesi yoktur.Kimse dinlemek istemez.Dinleyen acısını hafifletcek cümleleri söylemez.O yine boş duvarlara bakar.

O boş duvarlar boş değildir aslında.Yaşadığı güzel anılarla doludur.O yüzden dalıp dalıp gider.Duvarlar film perdesi gibidir...

Çıkış yoktur.Kimse ona ışık vermez.Battığı bataklıktan çıkmasına yardım etmez.Daha da dibe iterler.Boğuluncaya kadar...

Ölüm ona uzak değildir.Korkmaz.Acısını hafifletcektir.Susturcaktır beynindeki sesleri.Aklındaki düşünceleri.Unutucaktır.Bedelini ödemiycektir.Ölüm çok güzeldir.Ve Bihter ölümü seçer.

Ama bazıları vardır.Onlar ölümü değil nefes almayı seçer.Ölüp yaşamayı istemezler.Acı çekmekten zevk almaya başlarlar.Nefes alırlar ama tepkisizdirler artık.Kimse canlarını yakamaz.İlk acıdan sağ kurtuldularsa.Onlar da ben gibi blog yazarlar birşeyler anlatırlar.

İyi Geceler.

2 yorum:

çok mantıklı