19 Haziran 2010 Cumartesi

Gidiyorum.

Yanlış bir zaman aslında.
Gidişim erken oldu çünkü bilet yoktu.
Bilirsin nadir ağlarım,gözyaşlarım kıymetli.
Bakma bana boş gözlerle gidişimi zorlaştırma boşuna.

Her ağladığımda yağmurun yağması bir tesadüf değil.
Gözyaşlarımı gökten avuçlarıma bırakıyorlar artık.

Şimdi dur orda ve gidişimi izle.
Ellerini son kez tutarken ellerim,
Avuçlarına bıraktığım hediyeye ben giderken çok iyi bak.
Kimse seni benim kadar düşünmez,giderken bile.

Yağmur yağıyor işte.
Ve ben gidiyorum bu defa dönmemecesine.
Dönmek için gidilmez zaten.
Sen benim yalancı meleğim...
Bu defa rol yapma.

Şu an çok önemli bir anı yaşıyoruz son kez birlikte.
Giderken ıslak saçlarımı son kez görüyorsun.
Belki de ilk kez bakıyorsun.
Ben hiç kendimi giderken göremiyceğim o yüzden iyi bak.
İyi bak çünkü asla göremiyceğim bir şeye bakıyorsun.


Sen yalancı meleğim...
Hediyenin bir şemsiye olması seni şaşırtmasın.
Yağmuru sevdiğini söylemiştin defalarca.
Hep cam kenarından izlerken...
Biliyorum ıslanmayı sevmiyorsun.
Çünkü sen yağmuru sevmiyorsun.

Sen yalancı meleğim...
Beni sevdiğini söylüyordun her elimi tutuşta.
Biliyorum elimi tutmayı sevmiyorsun.
Çünkü sen beni de sevmiyordun.
Tıpkı yağmur gibi.


Şimdi dur orda ve nasıl terkedilir iyi bak.
Kıpırdama sakın,gelme boşuna.
Ben yağmuru değil ıslanmayı seviyorum çünkü.
Sen yalancı meleğim...
Beni sevdiğini söylemeni değil,seni seviyorum.

Gitmem için yanlış bir zaman değil.
Ben ıslanırken sigara içmeyi seviyorum.
Ve gitmem lazım.
Çünkü sigaram bitmiş.


Not:Eskiden her yazıma bir not koyardım o gün yaşadığım saçmasapan basit bir olayı yazardım.
Bu sefer saçma sapanım.Kendime gelmem için bir günüm var.Ve yarın.. Yani sabah yalnız başıma olmalıyım.Seni ne kadar seviyorum Ankara? Ne kadar sokakların tanıdık? Sabah bunu öğrenelim.Kendi içime ve sana son bir şehir turu yapalım. İyi geceler.Ve sigaram bitti.

1 yorum:

çok mantıklı