15 Ocak 2010 Cuma

Aman Tanrım!

Gerçekten Aman TAnrım! Nedir bu blogger ödülleri azizim. Sürekli olarak yazarlar tarafından ödüllere layık görülmekteyim. Son olarak Amaltheian tarafından yaratıcı blog ödülüne layık görüldüm.Kendisine burdan çok teşekkür ederim en kısa zamanda yapmam gerekenleri yapacağım ama bugün değil. Bu yazıda değil. En kısa zamanda.


Bugün zaten elim ayağıma dolaşmış ne yapcağımı bilmez bir haldeydim. Geç kalktım. Rüyalara doyamadım.Bugün psikoloğuma telefon edip çok acil görüşmemiz gerek dedim. İlk kez özel hayatımdan bahsetmeye niyetlendim. Ama durdum. Gitmedim. Gidemedim. Kimseye duygularımı açamıycak kadar güvenmiyordum. Blog hariç. Burda istediğimi yazıyorum. Kimse bilmiyor.Ama ne yapcağım konusunda da kimse yardımcı olamıyor.


Bense bilinmezliğin içinde sürüklenmiş gidiyorum.Kafamda düşünme mekanizmasının tam ortasına oturmuş bir duygusal kaos var. Durmadan dinlenmeden sürekli beni meşgul ediyor. Kovamıyorum bile. Ah biz Kadınlar neden duygusal zeka baskın olur ki. Kendimi bazen sevemiyorum bu yüzden. Ki ben birisi ''Seni seviyorum'' dediğinde ''Teşekkürler bende kendimi'' diyen bir insanım.


En azından çok içten söylüyorum yapmacık olarak bende seni seviyorum demiyorum. Seviyorsam zaten o an söylemem. İçimden gelmez.Durup bir anda ''Yaaa ben aslında seni çok seviyorum'' derim genelde. Genelleme yapmamdaki tek sebep ise genelde çok az kişiye onu sevdiğimi söylemişimdir.

Off ben napcağımı bilmiyorum. İtörnılsanşayn gibi hafızamı temizletebilsem keşke. Anılarla yaşamayı sevcek kadar mantıklı değilim. Hayalci yapımın en eksi özelliği. Zorlanınca arkana bakmadan kaç! Tıpkı şu an o duygulardan kaçmak istemem gibi. İstiyorum. Sadece istiyorum. İstemem bile onun unutulmasını güçleştiriyor.


Eski sevgilimi böyle unutmuştum aslında. Unutmak istiyorum diye değil. Unutmamak istiyorum diye. Yani onu istediğim kadar düşündüm çünkü çok vaktim vardı. Sonra birgün sıkıldım ve başka birşeyler buldum. Artık boş zamanlarımda onu düşünmüyordum.Yeni hobilerim vardı. Kitap okuyordum mesela. Kafa dağıtmak için en iyi kitaplardır felsefe kitapları. Eğer roman okursanız başrol genelde kendiniz olursunuz.Aşık olduğunuz karakterde istisnasız o olurdu.


Ama şu anda hiç boş vaktim yok sürekli ders çalışmalıyım. Ama ''O''nu düşünmek bende sürekli bir isteksizlik yaratıyor. İstemiyorum sanki. İstanbul gözümde değerini kaybediyor. Ben aslında... Ben aslında İstanbula gitmek falan istemiyorum. Ben Nottingham Üniversitesiyle yazışıyorum. Burs olanağı sağlayabilceklerini söylüyorlar. Ve ben gerçekten İngiltereye gitmek istiyorum. Rüyalarımın her anı orda geçiyor. Çift katlı kırmızı otobüsler. Büyük Londra Köprüsü. Rüyalarımın sahibi dev Nottingham Sarayı. Yalnız yaşancak en güzel şehir.


Sevgili Terazi burcumuz Voodoo. Ne kadar kararsızım tanrım. Aman Tanrım! Ben gidip dişlerimi fırçalıyım. Kuzenimin hangi cehenneme koyduğu diş ipimi bulup sonrada yatıp uyuyum sabaha kadar da kimya ve fizik çalışıyım. Şu fizik dersine kıyamıyorum lan. Bir tek fizik kitaplarım düzenli diğerlerini cart cart yırttım. Ahh ahh sevgili ailem izin verse keşke fizik yazmak isterdim. Ne yazıkki Türkiyemde üniversiteler amaçları dışındalar. Eğitim amaçlı değil meslek amaçlı!

2 yorum:

  1. Malesef meslek amaçlı b.ile olamıyor üniversitelerimiz.

    YanıtlaSil
  2. malesef artık onunda içine şaaptılar. Teşekkürler ampul ve Teşekkürler Nimet abla soyadındaki çubuklarla mutlu olursun inşallah (:

    YanıtlaSil

çok mantıklı